| Bu olay biranın tadıyla alakalı değil. | Open Subtitles | أنه ليس بشأن مذاق البيرةَ. |
| Mnemosyne ferahlatıcı tadıyla! | Open Subtitles | مذاق منعش من ميموساين |
| Sabah ağzımda o puroların tadıyla uyandım ve Küba ile Kennedy'yi düşündüm. | Open Subtitles | صحوت وطعم السيجار في فمي (أفكر في (كوبا) و(كينيدي |
| Ağzın kan tadıyla dolar. | Open Subtitles | وطعم الدماء في فمك |
| Ama öfkeli beyaz anne olunca ağzında insan kanının tadıyla, işte o zaman bu farklı bir hikaye. | Open Subtitles | لكن لو كان أم كبيرة غاضبة لها طعم الدماء البشرية على لسانها الآن, هذه قصة مختلفة |
| Ama öfkeli beyaz anne olunca, ağzında insan... ..kanının tadıyla dolaşınca hikaye değişiyor. | Open Subtitles | لكن لو كان أم كبيرة غاضبة لها طعم الدماء البشرية على لسانها الآن, هذه قصة مختلفة |
| Ağzım şarap tadıyla doldu. | Open Subtitles | مذاق فمي كالخل. |
| Dudaklarında kanın tadıyla uyandı. | Open Subtitles | "أفاقت وطعم الدماء في فمها، |