| Biz de golf oynayacaktık, ama istersen hep birlikte takılabiliriz? | Open Subtitles | سنذهب للعب القولف ربما يمكننا التسكع معاً ؟ |
| Connie, şimdi sen benim kardeşim ile çıkıyorsun belki bizde beraber takılabiliriz? | Open Subtitles | لذا كوني ... بما أنكِ الآن تواعدين أخي ربما علينا التسكع معاً |
| Hastaymışım gibi davranırım. takılabiliriz. | Open Subtitles | اسمع يمكنني ان اخبرهم في العمل اني مريضة ويمكننا التسكع سوياً |
| - Gel hadi, biraz daha takılabiliriz. - Takılmak mı? | Open Subtitles | ـ تعال ، يمكننا أن نتسكع قليلاً ـ نتسكع؟ |
| Ama yine de benim odamda takılabiliriz. | Open Subtitles | لكن مازال يمكننا قضاء الوقت في غرفتي إذاً علينا المشي من خلف الاثنين , صحيح |
| Belki burada birazcık takılabiliriz. | Open Subtitles | بأستثناء ربما يكون من الممتع التسكع قليلا. |
| - Dışarıda takılabiliriz, kalın giyin. | Open Subtitles | ارتدي شيئاً يدفيكِ في حال أردنا التسكع في الخارج |
| Bu sayede kimse okulda değilken burada takılabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا التسكع عندما لا يتواجد أي شخص هنا |
| Belki hepimiz bir ara takılabiliriz. | Open Subtitles | ربما يمكننا جميعنا التسكع معًا في وقت ما |
| Pencere yok çok alan var ve biz hala takılabiliriz. | Open Subtitles | ومساحة واسعه بالإضافة إلى أنه سيُتاح لنا التسكع سويًا |
| Kişisel. Ama belki döndüğümde takılabiliriz. | Open Subtitles | لكن ربما يمكننا التسكع معاً بعد عودتي |
| Hep birlikte takılabiliriz. | Open Subtitles | ولربما يمكننا جميعاً التسكع معاً |
| Belki bu gece beraber takılabiliriz diye düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ افكر إن امكننا التسكع الليلة |
| Bak, başka bir zaman birlikte takılabiliriz, | Open Subtitles | إستمع , نستطيع التسكع جميعا في وقتٍ أخر |
| Burada çok çalışıyorum, yani bir ara takılabiliriz. | Open Subtitles | انا اعمل كثيراً بالأرجاء يجب علينا ان نتسكع معاً فى وقت ما |
| Eğer binicilikten hoşlanmıyorsan başka bir zaman takılabiliriz. | Open Subtitles | إن كنتِ لاتشعرين بالراحة في ركوب الخيل يمكننا أن نتسكع في وقت لاحق |
| Kapenede bol tişörtlerle birlikte takılabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نتسكع على الأريكة متعرقين معاً |
| İstersen ikimiz takılabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا قضاء الوقت نحن الإثنان, إن أحببت ذلك |
| Yine de birkaç saat takılabiliriz orada. | Open Subtitles | مازال بإمكاننا أن نقضي بعض الوقت هناك ، أليس كذلك ؟ |
| Evet, belki beraber takılabiliriz diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | نعم ,و لكن اعتقت انا نخرج مع بعضنا. |
| Düşünüyordum da senle takılabiliriz biliyorsun. | Open Subtitles | اذا كنت افكر اننا نستطيع الخروج والتسكع سوياً |
| Tabii. Siz ikiniz. Kesinlikle takılabiliriz. | Open Subtitles | بالتأكيد يا رفاق, يمكننا الخروج سويا. |
| Belki ara sıra üçümüz birlikte takılabiliriz. | Open Subtitles | ربّما نحن الثلاثة يمكننا الخروج معاً فى بعض الأوقات |