| Siz devam edin, ben galiba burada kalıp Amishlerle takılacağım. | Open Subtitles | تابعوا مَسيرتكم، أعتقد بأني سأبقى هنا، وأصبح ريفياً |
| Ne olursa olsun bu sahteciliği yapana kelepçe takana kadar buralarda takılacağım. | Open Subtitles | اذاً ، بصرف النظر عن ذلك انا سأبقى هنا حتى نحص على شئ عن من قام بطباعه هذه |
| Sorun olmazsa, ben de burada sizinle takılacağım. | Open Subtitles | أتعلمون , أظن بأني سأبقى معكم هنا يارقاق إذل لم يكن لديكم أي مانع |
| Bu saatte burayı seviyorum. Sanırım burada takılacağım. | Open Subtitles | أحب البقاء هنا في هذا الوقت من النهار، أظنني سأتسكع. |
| - Kuzenimle takılacağım. - Onu da getir. Rachel orada olacak. | Open Subtitles | سأتسكع مع قريبي اليوم أحضره معك، ستأتي راشيل أيضاً |
| Birkaç gün burada takılacağım, Oregon havasını içime çekeceğim. | Open Subtitles | لذا سأبقى هنا لبضعة أيام وأرى المناظر لأورغون قبل العوده طيارانا للبيت |
| Ve arkalarda takılacağım, burada olduğumu farketmeyeceksin bile. | Open Subtitles | وأعدك أنني سأبقى بالخلف, لن تعلمي حتى أنني هنا |
| İstediğim bu. Bu gece ailemle takılacağım. | Open Subtitles | هذا ما أريده سأبقى مع عائلتي الليلة |
| Ben Bernie'de takılacağım. | Open Subtitles | أنا ؟ لا ,شكرا سأبقى هنا عند بيرني |
| Ben arka tarafta takılacağım. | Open Subtitles | تهمس بمعسول الكلام سأبقى بالخلف |
| Sorun yok ahbap, biraz burada takılacağım. | Open Subtitles | أنا بخير يا صديقي, فقط سأبقى هنا لفترة. |
| Senin için bir sakıncası yoksa burada biraz takılacağım. | Open Subtitles | سأبقى هنا لبعض الوقت إن لم تمانعي ذلك |
| Nate ve çocuklarla takılacağım. | Open Subtitles | لن نفعل شيئاً معاً سأتسكع مع نايت والشباب |
| Yardıma falan ihtiyacın olur diye buralarda biraz daha takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع في الأنحاء في حين إحتجت إلى مساعدة |
| Düşündüm de, Gus bunu kendi başına hallederken, burada seninle takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع معك هنا في الوقت الذي يتعامل مع الموضوع بنفسه |
| Tamam, sen öyle yap, ben...biraz daha takılacağım. | Open Subtitles | ...حسناً أنت إفعل هذا، أنا سأتسكع هنا قليلاً |
| Şu andan itibaren, yaşayanlarla takılacağım. | Open Subtitles | .. من الآن فصاعداً ... سأتسكع مع الأحياء |
| Hey, dostum, kahvaltı servisi başlayana kadar burada takılacağım. | Open Subtitles | سأتسكع هنا حتى يبدأوا فى تقديم الفطور |
| Eğer subyancı olsaydım, takılacağım yer orası olurdu. | Open Subtitles | إنه المكان المناسب للتسكع إن اشتهيت الأطفال |
| Buralarda takılacağım sanırım. Kafeteryadan bir sandviç falan alırım. | Open Subtitles | على الارجح أنني سوف أبقى هنا، وأطلب شطيرة من المقهى |
| Bugün Vahşi Batı'daki gibi kaba saba takılacağım. | Open Subtitles | كيف هذا أنا سأرتدي هذا اليوم كما كان الأمر عند قدماء الغرب |
| Yetişkinler, güreşini bitirene kadar oturma odasında takılacağım. | Open Subtitles | أنا مجرد ستعمل شنق في غرفة المعيشة حتى الكبار توقف المصارعة. |
| Galiba kendi tabancamla takılacağım. | Open Subtitles | اعتقد أننيّ سألازم مسدّسي . |