| Hey, şununla takılan kız kim? | Open Subtitles | أنت , من هذه الفتاه التي يتسكع معها دوما ؟ |
| Evli bir çiftle takılan, bekâr bir erkek olduğu için. | Open Subtitles | حسناً, لأنه رجل أعزب يتسكع مع أشخاص متزوجين |
| "Hayır, kimdi?" "Hamburgerciye takılan bir orospu vardı ya." | Open Subtitles | لا.. من هى؟ انها العاهرة الصغيرة التى كانت تتسكع فى الشوارع |
| Evet, aynı zamanda şerif karavanının etrafında takılan hoş bir nişanlısı var. | Open Subtitles | نعم.. ولديه كذلك خطيبة صغيرة وجميلة تتسكع عند مقطورة النائب |
| Son birkaç haftadır buralarda takılan evsiz bir adam var. | Open Subtitles | هنالك رجل مُشرّد كان يتسكّع هنا خلال الأسابيع القليلة الماضية. |
| Ya da onu başkası buldu. orda takılan, kaykaya binen, çocuklar mesela. | Open Subtitles | أو وجده شخص آخر، قد يكونون بعض الفتيان يتسكعون للتزلج على الألواح. |
| Seni buraya getirme sebebim kafama takılan bir konuda seninle konuşmak. | Open Subtitles | لاحدثك عن شيء يجول في خاطري |
| Molly'nin Manavı'na takılan geri zekalıyla mı? | Open Subtitles | هذا المعوق الذى علق عند محل موللى للفواكه |
| İlk okul parkının yanında takılan bu serseri ile karşılaştım. | Open Subtitles | أنه لن نجد مدرب مساعد لقد صادفت هذا التائه يتسكع قريباً من ملعب مدرسة ابتدائية |
| Mezuniyetten sonra 7-11'in önünde takılan ve liseli kızlara asılan adam vardı ya. | Open Subtitles | الذي كان يتسكع ويعلق في واجهة شارع 7-11 يلتقط فتيات الثانوية بهد التخرج. |
| Kafelerde takılan insanlar kadar kaybolmuştum. | Open Subtitles | كنت كالشخص الضائع الذي يتسكع في الكافيهات |
| İki gündür buradayız, burada takılan tek hatun bu. | Open Subtitles | كنا هنا من يومين و هي أول عصفورة نراها تتسكع هنا |
| Seninle takılan küçük seks suçlusu nerede? | Open Subtitles | أين ذلك المتحرش الجنسي الصغير الذي تتسكع معه دائماً |
| Kathryn, Bay'le takılan şu kızdan onu uzak tutmaya çalışıyor. | Open Subtitles | فقط أنا. كاثرين تحاول ان تبقي باي بعيدة عن الفتاة اللتي تتسكع معها مؤخرا. |
| Onlar sadece bizim çocuğumuzla ... takılan çocuğun ailesi değiller mi? | Open Subtitles | أليس هما فعلا والديّ طفل يصادف أنّه يتسكّع مع طفلنا وحسب؟ |
| Şimdi siz söyleyince hatırladım. Öğleden sonra gelip akşama kadar takılan bir adam vardı. | Open Subtitles | الآن بما أنّكِ ذكرتِ ذلك، فأجل كان هناكَ رجل يتسكّع حوله من بعد الظهر |
| Bakar mısın? Bu civarlarda takılan yeni bir adam gördün mü? | Open Subtitles | مهلاً، هل رأيتِ شاب جديد يتسكّع بالجوار؟ |
| Tek ihtiyacın olan biraz peruk ve etrafında takılan üç beş Hobbit. | Open Subtitles | كل ما تحتاج إليه هو شعر مزيف و بعض المتملقين يتسكعون معك |
| Lütfen bana senin de izin günlerinde iş yerinde takılan eziklere benzemeye başladığını söyleme? | Open Subtitles | رجاءً اخبرني أنّكَ لا تتحوّل أحد أولئكَ الحمقى الذين يتسكعون في مكان عملهم يوم عطلتهم. |
| Kafana takılan bir şey mi var? Hayır, ama annem sinirlerimi tepeme çıkardı. | Open Subtitles | أهناك ما يجول بخاطركِ ؟ |
| O yara uyku kapsülündeyken beynine takılan bir kanca yüzünden oldu. | Open Subtitles | الجرح الذي في رأسك كان من ... الجراب .الذي علق في رأسك |
| Buraya geldiğimizden beri aklıma takılan bir şey vardı. | Open Subtitles | لطالما أزعجني أمرٌ ما منذ اللحظة التي وصلتُ فيها إلى هنا |
| Ama aynı zamanda fevri bir gençti, bu şüphelide kafama takılan da bu. | Open Subtitles | لكنه ايضا كان مراهق متهور و هو ما يزعجنى بشأن هذا المجرم |
| Müzisyenlerle birlikte takılan kişiye ne denir? | Open Subtitles | ماذا تسمون شاباً يمضي وقته مع الموسيقيين؟ |