| Sonrasında istersen takılarını seçmene bizzat yardımcı olabilirim. | Open Subtitles | أستطيع شخصياً أن أساعدك بإختيار المجوهرات |
| Elbisesini ve takılarını. | Open Subtitles | مع ذلك فقد سرقوا كل شيء اخذوا الفستان و المجوهرات |
| İğrenç takılarını satmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كانت تحاول بيع تلك المجوهرات الشنيعة |
| Emin olamayız, ama karınızın bazı takılarını ve başka şeyleri çaldığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن لانستطيع التأكد,ولكننا نظن انه سرق بعض جواهر زوجتك وبعض الأشياء الأخرى |
| Şu vücüt takılarını alıp... Tia'nın üzerine yapıştırmanı istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تأخذ جواهر الجسم هذه وتلصقها على تيا |
| Şampiyonluk yüzüğü dışında bütün takılarını almana izin verdiğini söylüyor. | Open Subtitles | -لقد اتاح لك اخذ كل مجوهراته ماعدا خاتم البطوله |
| Ayrıca kontesimizin oluşturduğu altın toplama ekibiyle altın yüzüklerini ve takılarını bağışlamaları için halkı teşvik edeceğiz. | Open Subtitles | مجموعة الذهب الوطنية لتشجيع الناس على تقديم حتى خواتمهم و دبوس الشعر الذهبية كلها من أجل الجيش الأمبراطوري |
| Kendi takılarını yapıp sattığın yerin merkezi gibidir. | Open Subtitles | إنها تبدوا كالعاصمة لصنع وبيع المجوهرات الخاصة بك |
| Gelinin de takılarını alın! | Open Subtitles | وانتزعوا كل المجوهرات التي علي العروس |
| Götürün. Ve lanet takılarını alın. | Open Subtitles | و جردوه من هذه المجوهرات. |
| Herkes beni geri çevirirken, bana küstah ve inceliksiz müzisyen derlerken, ikinci parçamı tamamlamama yardım etmek için annenin takılarını sattığını bilmiyorlar. | Open Subtitles | ..انهم لا يعلمون بأنك بعت جواهر والدتك لتساعديني علي الانتهاء.. من مقطوعتي الثانية |
| Annenin takılarını sattığın için değil de anneni sattığın için. | Open Subtitles | ليس لأنك بعت جواهر والدتك بل لأنك بعتي والدتك |
| - takılarını severim. | Open Subtitles | -راقت لي مجوهراته -حسناً |
| Yüzük ve takılarını da mı? | Open Subtitles | حتى الخواتم و دبوس الشعر الذهبية؟ |