| Dün gece takım elbisem tamamen üstümdeyken seks yaptım. | Open Subtitles | مارست الجنس مرتديا بدلتي الكاملة بالأمس. |
| Ve bu gerçekten bir şey söylüyor çünkü takım elbisem bokla kaplı. | Open Subtitles | وهذا يعني شيئ كبير بالمناسبة لأن بدلتي مغطاة بالقذارة |
| Evet, ve o giydiğin de en sevdiğim takım elbisem. | Open Subtitles | نعم هذه بدلتي المفضلة التي ترتديها |
| Bıraktığı tek şey, arkasında şimşek olan yazlık takım elbisem. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذى تركه هو بدلة الصيف مع الحزام البراق الموجود فى الخلف |
| Umarım kimse ölmemiştir, çünkü siyah takım elbisem yok. | Open Subtitles | اتمنى ألا يكون قد مات أحد فأنا لا أمتلك بدلة سوداء |
| Birader, takım elbisem kanlı hâlde mahkemeye gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | يا رجل، لا أريد الذهاب إلى المحكمة والدماء تلطخ بذلتي |
| takım elbisem tamam mı? | Open Subtitles | نحن نَستمرُّ a سفرة ميدانية. لذا، بدلتي مَعْمُولة ثمّ؟ |
| Ben sadece görünen yüzüm, tıpkı Albay Sanders gibi ama takım elbisem kesinlikle daha iyi. | Open Subtitles | أنا مجرّد وجه مثل الكولونيل بشعار "كنتاكي" لكن بدلتي أجمل، بلا أشرطة ولا ربطات أو شيء من هذا القبيل |
| Düşüncen mi yoksa takım elbisem mi kötü kokuyor bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم مالمقرف أكثر, أسلوبك أو بدلتي |
| takım elbisem kuru temizlemede değil. Bulamıyorum. | Open Subtitles | بدلتي ليست بالمغسلة، لم أجدها |
| Benim takım elbisem otobüste. | Open Subtitles | بدلتي في الحافلة |
| Benim takım elbisem 200 dolarlık. | Open Subtitles | يا رفيق بدلتي ثمنها 200 دولار |
| Beyaz takım elbisem ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن بدلتي البيضاء؟ |
| Başka takım elbisem yok. | Open Subtitles | -ان ألوانها كثيرة أخشى ان اخبرك انها احدث بدلة لدي |
| Bununla ilk malımı sattım Bu benim şanslı takım elbisem | Open Subtitles | لقد أديت فيها أول عرض لي إنها بدلة الحظ |
| Temizlenmesi gereken bir takım elbisem var. | Open Subtitles | لدي بدلة تحتاج للغسيل |
| Üstüme tam oturan takım elbisem hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم أشتري بدلة من قبل نعم سيدي |
| Bagajda takım elbisem var! | Open Subtitles | اوه لدي بدلة في صندوق السيارة |
| Daha önce hiç takım elbisem olmamıştı, kravatım da... | Open Subtitles | لم يكن لدىّ بدلة من قبل.. |
| Hayır. takım elbisem bu amaç için canını verdi. | Open Subtitles | لا ، بذلتي قدت حياتها من أجل هذه القضية |
| Birkaç tane güzel lafım... ve birkaç çift, gerçekten pahalı takım elbisem var. | Open Subtitles | لدي زوج من قصائد الشعِر الجيدة وزوج من البدل الغالية جداً |
| Benim takım elbisem hangisinde? | Open Subtitles | أى واحدة منهم بها بدلتى ؟ |