| Federallerin onları takibe almasından önce LA'in çok uluslu yapısında ortadan kayboldular. | Open Subtitles | اختفوا بين ذوبات المدينة قبل تعقب المباحث لهم |
| Eğer o şuan okudalysa IP adresini takibe alabiliriz! | Open Subtitles | اذا كان هذا من المدرسه بإستطاعتنا تعقب عنوان الي بي |
| evi, akrabalarını fizikî takibe.. ...aldılar, kredi kartları, telefonları HGS kartları takipte. | Open Subtitles | أفعل ذلك، يراقبون منزله وأقرباءه ويتعقبون بطاقاته الائتمانية وهواتفه |
| Garcia, araç seri numaralarını takibe aldı. Ama bence katiller... - ...araçlardan kurtuluyorlar, tıpkı kadınlar gibi. | Open Subtitles | -لقد جعلت (غارسيا) تتعقب رقم الشاحنة ، ولكن إعتقادي أنهم رتبوا |
| Bütün cep telefonlarını takibe alalım. | Open Subtitles | دعونا نراقب جميع محادثات الهواتف النقاله |
| Federal ajanlar telefonlari, kredi kartlarini, Doktor Ross'un hesaplarini takibe aldi bile ve yerel polis de alarma geçirildi. | Open Subtitles | نحن نقوم بتعقب جميع الهواتف وجميع وسائل الاتصالات والحسابات البنكية |
| Lütfen telefonunu takibe alirken biraz duygusal gerçeklerden kaçis alabilir miyim? | Open Subtitles | هل يُمكنني الحصول على القليل من التهرّب العاطفي بينما نتعقب هاتفه؟ |
| - Cep telefonu takibe alındı mı? | Open Subtitles | هل تعقبت إتصالات هاتفه النقال ؟ |
| Biz de onunla irtibata geçmesini umup takibe alacağız. | Open Subtitles | سوف نقوم بمراقبته... ماذا عن الموقع الإلكتروني؟ |
| Cebini takibe aldık ama iz yok. | Open Subtitles | حاولنا تعقب هاتفه الخلوي لكن لم يحالفنا الحظ |
| Ama bilgiyi uydu takibe yolladığımda robotu programlayarak bilgilerimizi kimin ele geçirmeye çalıştığını öğreneceğiz. | Open Subtitles | بمجرد أن أقارنها مع تعقب القمر الصناعي، سنعرف من الذي برمجه ليحاول تهريب معلوماتنا |
| U2 uçağı Sovyet sınırlarına girer girmez Rus radarı, uçağın ilerleyişini takibe aldı. | Open Subtitles | حالما دخلت الطائرة "يو - 2" الأجواء السوفيتية، تعقب الرادار الروسي تقدمها |
| Yetkililer bu binayı yakın takibe almışlardı.. | Open Subtitles | المسؤولون كانوا يراقبون مباشرة لأنها |
| Yakın takibe aldılar. | Open Subtitles | إنهم يراقبون بتركيز |
| Yakın takibe aldılar. | Open Subtitles | هم يراقبون بتركيز |
| Garcia babasını takibe al. | Open Subtitles | غارسيا تتعقب والدها |
| Sen de seninkini takibe devam mı? | Open Subtitles | أأنت تتعقب طريدتك؟ |
| Daha kimseyi takibe almadık, o yüzden sabah bakarız. | Open Subtitles | لا نراقب أيّ شخص الآن سنواصل في الصباح |
| Morgları yakın takibe aldık. | Open Subtitles | نحن نراقب المشرحات بحذر. |
| Federaller telefonları, kredi kartlarını ve Dr. Ross'un banka hesaplarını çoktan takibe aldı. Yerel polis de alarma geçirildi. | Open Subtitles | نحن نقوم بتعقب جميع الهواتف وجميع وسائل الاتصالات والحسابات البنكية |
| Konuşmayı takibe alıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقوموا بتعقب هذه المكالمة. |
| Kuromoto rapor veriyor. Ryuzaki'yi takibe devam ediyoruz. | Open Subtitles | هنا كوروموتو ، نحن نتعقب ريوزاكي |
| Ceset kalıntılarını bulan adamın cep telefonunu takibe aldım. | Open Subtitles | تعقبت الهاتف إلى الرجل الذي وجد البقايا |
| takibe devam. | Open Subtitles | استمري فقط بمراقبته |
| - takibe devam et. - Tamam. Onu takip edeceğim. | Open Subtitles | استمر باللحاق به حسنا , سأتبعه |