| Gördüğünüz üzere, kırmızı nokta öğrencinin hareketlerini yalnızca vücudunu çevreleyen sinyallerin vücutla nasıl etkileştiğine bağlı olarak oldukça doğru bir şekilde takip ediyor. | TED | وكما ترون فالنقط الحمراء تتبع حركته بدقة عالية، وهي تعتمد بشكل أساسي على تفاعلات جسمه مع الإشارات اللاسلكية. |
| Ama karanlık hep beni takip ediyor... bela arıyor. | Open Subtitles | لكن هناك شيء أسود يتبعني دوماً يبحث عن المشاكل |
| Bağışlayın Bayan Padmé, fakat sanırım birşey bizi takip ediyor. | Open Subtitles | اعذرني , الانسة بادمي لكني اعتقد ان هناك شئ ما يتبعنا |
| Bu da az önce söylediğim kuralı takip ediyor, beyazlar tarafından çevrilmiş herhangi bir siyah alan kaldırılabilir. | TED | وهذا يتبع القاعدة التي قلتها, أي منطقة سوداء تحيط بالأبيض يمكن أن تؤخذ. |
| Bir düşünün Nike ayakkabıların içinde sensörler var ya da Nike Yakıt Bileziği kullanıyorsunuz. Bunlar hareketlerinizi, enerjinizi ve kalori tüketiminizi takip ediyor. | TED | لذلك تفكر حول الأمر أحذية نايك تلك لديها مجسات أو أنك ترتدي حذاء نايك الـ فويلباند والذي يتعقب حركتك، وطاقتك، وحرقك لسعراتك الحرارية. |
| Herneyse bu beni San Francisco'dan beri her yerde takip ediyor. | Open Subtitles | مهما يكن هذا الشيء فإنه يلاحقني دائما في كل سان فرانسيسكو. |
| Bu cihaz yediklerinizi, günlük aktivitelerinizi ve kilonuzu takip ediyor. | TED | أما جهاز مراقبة الغذاء هذا. فهو يراقب النشاط و يتتبع الوزن. |
| Her zaman başkalarını takip ediyor ve onları delirtiyorsun. | Open Subtitles | سيكون اسوأ معك انت دائماً تتبع الاخرين تجعلهم يغضبون |
| Nazi savaş makinesi Mussolini'yi güçlü adımlarla takip ediyor. | Open Subtitles | آلة الحرب النازية تتبع موسوليني مع الخطوات الحديدية. |
| 1-14 deki adamın sorunu ne, ne zaman dışarı çıksam beni takip ediyor ve konuşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ماخطب الرجل في غرفة 114 ؟ في كل مرة أعبر بالجانب يتبعني ويتحدث إليَّ |
| Yaratık o kadar çok sevdi ki o zamandan beri takip ediyor, ağzını yalıyor, geri kalanımı istiyor. | Open Subtitles | الوحش أحبّها كثيرا هو يتبعني منذ ذلك الوقت، يسيل لعابه لالتهام بقيتي |
| Biz de aynı durumdayız. Bizi de bir şey takip ediyor. | Open Subtitles | .الوضع مماثل هنا .شيء ما يتبعنا نحن أيضاً |
| Bizi takip ediyor mu bak ve sür. | Open Subtitles | انظر للخلف إذا كان يتبعنا وتابع القيادة |
| Binlerce kilometre boyunca, Kuzey Amerika kıyısını takip ediyor. | Open Subtitles | لآلاف الكيلومترات يتبع سواحل أمريكا الشمالية |
| Acaba bu herif Ben Franklin parkında mı kızları takip ediyor? | Open Subtitles | هل هذا الشخص يتعقب النساء على شارع بن فرانكلين ؟ |
| - Aylardır beni takip ediyor. - Burada bir sapık var. | Open Subtitles | وكان يلاحقني من شهور - ملاحـق في الفان - |
| Bak, hareket eden herşeyi takip ediyor değil mi? | Open Subtitles | يتتبع اى شئ ، متحرك.صحيح؟ ننصبا فخّ على الشاطئ. |
| Odamda onun bir resmi olduğundan eminim. Sanki beni takip ediyor. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن رسمة هذا التمثال موجودة بغرفتي وأشعر بأنها تتبعني |
| Gözlerimiz dallarını göğe doğru takip ediyor. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى شجرة عيوننا تتابع فروعها إلى السماء |
| Madem NSA her adımı takip ediyor burada olduğunu nasıl bilmiyorlar? | Open Subtitles | حسنا ، اذا كانت ال ان اس اي تتبعك في كل حركه كيف لهم ان لا يعرفوا اين انتِ الآن؟ |
| Boş bir ipucunu takip ediyor. Başka işlerimiz var. | Open Subtitles | انه يطارد دليل لن يقودنا إلى أي شيء ونحن مشغولون بأمور اخرى |
| Sadece tweetlerinin zaman kayıtlarını tutmuyor ayrıca bir GPS'le gittiğin yeri takip ediyor. | Open Subtitles | لأنه لا يسجل أوقات تويت الخاص لكنه يتابع موقعك مع نظام تحديد المواقع. |
| Sürü bataklığın içlerine doğru ilerledikçe yavru da takip ediyor. | Open Subtitles | حالما يتعمق القطيع داخل المستنقع، يتبعه العجل، |
| Gideceğim yeri ayaklarım belirliyor, bedenim de onları takip ediyor. | Open Subtitles | وأترك قدمي تحدد الوجهة وبقية جسدي يتبعها وحسب. |
| Neden beni takip ediyor ve birisini ölümüne neden olmakla suçluyor? | Open Subtitles | ما الذي تعرفينه عنه غير هذا؟ لمَ يطاردني شبحه؟ تركت شخصاً ما ليموت؟ |