| Raider yolcu uçağını fırtınanın içinde takip ettim, darbe yedim ve bayıldım. | Open Subtitles | لقد تتبعت مركبة مقاتلة كبيرة فى العاصفة وتلقيت بعض الضربات وأغمي علي |
| Bildiğiniz gibi Bodnar'ın parasını buradaki Osterhagen Bankası'ndaki kiralık kasaya kadar takip ettim. | Open Subtitles | كما تعلمين,لقد تعقبت أموال بودنار الى صندوق ودائع آمن هنا فى بنك أوسترهاجن |
| Onu Eski Fabrika Yolu'na kadar takip ettim ve sonra da kaybettim. | Open Subtitles | تبعته إلى طريق مصنع النشارة القديم، ثم ضللته بعد ذلك |
| - Birkaç çocuğu takip ettim işte. | Open Subtitles | لقد تبعت بعض الأطفال وسمعتهم يتحدثون بشأن نيران في العراء |
| Başka biriyle görüştüğünü sanıp bir gece onu takip ettim. | Open Subtitles | اعتقدت انها تواعد شخص آخر وفي احدى الليالي , تبعتها |
| Genetik olarak ailelerini delirtmeye programlanmış çoğu çocuğun ayak izlerini takip ettim. | TED | فقد تابعت مسار معظم الأطفال المبرمجين فطرياً لدفع والديهم إلى الجنون. |
| Seni takip ettim. Posta kutusuna gidiyordunuz. Sizi otobüs durağında gördüm. | Open Subtitles | لقد تبعتك عندما ذهبتي لصندوق البريد رأيتك في موقف انتظار الحافله |
| Evet, şimdilik güvendeyiz. Bez kamyonunu takip ettim. | Open Subtitles | يجدر بنا أن نكون بأمان لقد لحقت بشاحنة نقل الحفاضات |
| Malcolm'un izini arkadaki açıklığa kadar takip ettim ama çok silikti. | Open Subtitles | لقد تتبعت اثر ,مالكوم في الاحراش في الخلف كان قد اختفى |
| Ve diğer 10 kardeşim gibi bana öğretilenlere tüm kalbimle inandım ve Westboro'nun gündemini özel bir hevesle takip ettim. | TED | وكباقي إخوتي العشرة، كنت أؤمن تماماً بكل ما تعلمته، و تتبعت أجندة الويستبورو بقدر خاص من الحماس. |
| Sanırım, yemek saatinde kalabalığı takip ettim sadece, efendim. | Open Subtitles | حسناً، أظن أنني تتبعت الحشد في وقت الطعام يا سيدي |
| Rusları, buradan uzakta olmayan bir depoya kadar takip ettim. | Open Subtitles | تعقبت الروس حتى وصلت إلى مستودع ليس بعيداً عن هنا |
| İki adamını o müzikhole kadar takip ettim. | Open Subtitles | وقد تعقبت اثنين من رجاله حتىقاعةالموسيقى. |
| Onu Eski Fabrika Yolu'na kadar takip ettim ve sonra da kaybettim. | Open Subtitles | تبعته إلى طريق مصنع النشارة القديم، ثم ضللته بعد ذلك |
| Evet.Hem de kendi başına Onu takip ettim ve o beni buraya getirdi. | Open Subtitles | نعم، لقد ركب القطار وحده لقد وصلت إلى هنا عندما تبعته |
| Evet, yardımcını kamyoncu deposuna kadar takip ettim. | Open Subtitles | نعم، لقد تبعت نائبتك . حتّى أوصلته إلى شركة الشّاحنات |
| Bir gün onu takip ettim sanki tanımadığım biri gibi apartmandan çıktığını izledim. | Open Subtitles | تبعتها إحدى الأيام , شاهدتها وهى خارجة من شقة |
| Ben, kıtayı dolaşan enerjik Afrikalıları takip ettim. Fotoğraflarını çekiyorlar ve onları #myafrica. (#benimafrikam) etiketi ile gönderiyorlardı. | TED | و تابعت الأفارقة النشطاء الذين كانوا يسافرون في أرجاء القارة ، و يأخذون الصور لأنفسهم و ينشرونها في موقع أفريقيا لي. |
| - Dün gece seni takip ettim. - Bütün gece burada mıydın? | Open Subtitles | تبعتك إلى منزلك الليلة الماضية كنت هنا طوال الليل؟ |
| Onu batıda nehir boyunca takip ettim, buradaki evine kadar. | Open Subtitles | لقد لحقت به عبر مسار النهر إلى هذا المنزل |
| Elbette biliyorsunuz. Dün gece onu buraya kadar takip ettim. | Open Subtitles | بالطبع تفهم ,لقد تتبعتها الى هنا الليلة السابقة |
| Dün gece seni takip ettim gittiğin şu eve kadar. | Open Subtitles | لقد تتبعتك ليلة أمس لهذا المنزل الذي تذهب إليه |
| Ben bunu, polyo eradikasyon yolu olarak kullandığımız durum analizi araçları doğrultusunda dikkatlice takip ettim. | TED | تتبعته بعناية من خلال أدوات التحليل المستخدمة لمراقبة القضاء على شلل الأطفال. |
| Hayır, hayır sorun yok. Sadece yolu takip ettim. | Open Subtitles | لا لم تقابلني اية مشاكل لقد اتبعت ببساطه الطريق |
| Onu, 5. yol ve Hayworth yolu üzerindeki terkedilmiş bir fabrikaya kadar takip ettim. | Open Subtitles | لقد تعقبته إلى مصنع مهجور في تقاطع الشارع الخامس و شارع هايورث |
| Numarayı takip ettim. Şehir merkezinde bir adres çıktı. | Open Subtitles | لقد تتبّعتُ الرقم لعنوان في وسط المدينة. |
| Ve iç güdülerimi takip ettim. "Başarılabilir" sözünü karşı konulamaz bir | TED | لذلك تبعتُ مشاعري. وجمعت حولي فريق صغير من الاشخاص |