| Başka insanların gözlüğünü takmaya bayılıyorum! Atomsal sırları çalmış gibi görünüyor muyum? | Open Subtitles | أحب ارتداء نظارات أشخاص آخرين هل يبدوا انني سرقت اسرار نووية ؟ |
| Size başka bir örnek vermek istiyorum. Ya bazı ikna edici teknolojilerin Müslüman kadınları eşarp takmaya ikna etmesine ne dersiniz? | TED | أو لإعطائكم مثال آخر، ماذا عن نموذج من تكنولوجيا الإقناع التي تقوم بـإقناع النساء المسلمات على ارتداء الحجاب؟ |
| Yine aynı kadınlar, başörtümü takmaya karar verdiğimde, beni destekleyenlerdi. | TED | وقد كنَّ نفس النساء اللاتي، حين قررت ارتداء الحجاب، قدّمن لي الدعم. |
| Yan silahlarınızı takmaya başlamanızı istiyorum. Franks dahil. | Open Subtitles | أنني أريدك أن تبدأ في إرتداء الأسلحة.بشكل واضح أيضاً |
| Artık sen de vurulanların arasına katıldığına göre şapkayı takmaya hak kazandın. | Open Subtitles | وبما أنك مماثل لي الآن. فعليك إرتداء القبعة. |
| Çünkü yine o kolyeyi takmaya başladın sana aldığım kolyeyi. | Open Subtitles | لأنكِ بدأتي بإرتداء ذلك العقد مجدداً, العقد الذي أحضرته لكِ. |
| Beni pembe bir kravat takmaya kim ikna etti? | Open Subtitles | من أقنعنى بارتداء رابطة عنق ذات لون وَردِيّ ؟ |
| Uzun zamandır aşağılandık, maskara olduk, kravat takmaya zorlandık! | Open Subtitles | لزمن طويل تم اخمادنا والسخريه منا واجبارنا على ارتداء ربطة للعنق |
| Yüzük takmaya alışık değil, deri iltihabı varmış. | Open Subtitles | الغير معتادين على ارتداء الخاتم التهاب يحدث |
| Ne oldu da ikiniz de maske takmaya karar verdiniz? | Open Subtitles | كيف لكم على حد سواء انتهى ارتداء الأقنعة؟ |
| Ama bunu yapmamın temel nedeni, Lady Gaga tarzı itici bir mikrofon takmaya zorlandığımda böyle olması. | TED | لكن السبب الرئيسي لقيامي بذلك ذلك ما يحدث لي حين أكون مرغما على ارتداء ميكروفون متأرجح كذلك الخاص بالمطربة ليدي جاجا . |
| Prens, mendil takmaya alışkın mısınız? | Open Subtitles | أأنت معتاد على ارتداء المنشفة يا أمير؟ |
| Kocaları prezervatif takmaya zorluyor. | Open Subtitles | لقد أرغم الزوج على ارتداء الواقي |
| Saat takmaya başlamalıyım. | Open Subtitles | بداية لا بد لي من ارتداء ساعة! |
| Bu da bana bunları takmaya alışık olmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | هذا يُخبرني أنك لم تعتاد إرتداء هذا ... أو أن أحدهم |
| Bu, kendi evindeyken göğsüne isim iğnesi takmaya benziyor. | Open Subtitles | هذا يشبه إرتداء بطاقة بإسمك في منزلك |
| Bu yüzden şapka ve ağzımı örten bir atkı takmaya başladım. | Open Subtitles | لذا بداتُ بإرتداء قُبعة و وِشاح لتغطية فمي. |
| Mindy, alt edilecek suçlular oldukça maskeyi takmaya devam edecek. | Open Subtitles | بطلانان حقيقيان ميندي) كانت ستستمر بإرتداء القناع)*، *.لطالما |
| Maskeni takmaya yardım ister misin? | Open Subtitles | -أتريد المساعدة بإرتداء قناعك؟ |
| Böylece Pers kıyafetleri giymeye ve Pers kraliyet tacı takmaya başladı. | Open Subtitles | فبدأ بارتداء الملابس الفارسية والتاج الملكي الفارسي |
| Marshall, o şapkayı takmaya gerçekten devam edecek misin? | Open Subtitles | مارشال)، هل حقا ستستمر بارتداء تلك القبعة؟ ) |
| Herkes on yıl içinde bunlardan takmaya başlayacak. | Open Subtitles | الجميع سيكون مرتدياً هذا خلال عشر سنوات. |