| Yaptığımın ne olduğunu fark ettiğimde, boyutlarını tam o anda, kurtarıldım. | Open Subtitles | , وعندما أدركت ما قمت بإرتكابه المقدار فى تلك اللحظة .. |
| tam o noktada bu cezayı yemek alın yazımmış. | Open Subtitles | كان مقدرا لى أن أحصل على تلك المخالفة فى تلك اللحظة فى ذلك المكان بالتحديد |
| tam o anda, çok küçük bir nesne şiddetle patladı. | Open Subtitles | فى تلك اللحظة كتلة صغيرة جداً انفجرت بقوة. |
| tam o saatte oradayım. Davet için teşekkür ederim. | Open Subtitles | والأحزمه مشدوده شكراً لك للدعوه |
| tam o saatte oradayım. Davet için teşekkür ederim. | Open Subtitles | والأحزمه مشدوده شكراً لك للدعوه |
| tam o anda,Betsy ve Ursula Lyle ile ilgili gerçeği babasına anlatmak üzereydi | Open Subtitles | وفي تلك اللحظة بالذات, بيتسي وأورسولا في طريقِهم إلى والدها لاطلاعه على الأخبار |
| tam o sırada uyanıyorum ve beni, kesmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | لكنني استيقظت في اللحظة المناسبة وأنت تحاول قتلي |
| Eğer tam o anda geçidi çevirirsek onlarınkini engellemiş oluruz. | Open Subtitles | سوف اتصل ببوابتنا فى تلك اللحظة, من الممكن ان نعادل بوابتهم. |
| İşte tam o anda, ateşin asla duyulmayacak. | Open Subtitles | فى تلك اللحظة صوت الطلقة لن يُسمع أبداً |
| Ve Trotsky de tam o noktada iniş yaptı. | Open Subtitles | . و تروتسكى ستصل فى تلك البقعة |
| İşte tam o sırada... | Open Subtitles | حينما وقع صمت قاتل و فى تلك اللحظة |
| Oradan gitmem gerekirdi tam o anda. | Open Subtitles | ---كان يجب أن اخرج من هنالك فى تلك اللحظه ---فى تلك اللحظه تماماً |
| Ve tam o anda, birbirimizi anladık. | Open Subtitles | و فى تلك اللحظة عرفنا بعضنا البعض |
| tam o anda, Japon gemileri üzerinde uçan ABD bombardiman uçaklarindan baska bir filo, inanilmaz bir vurus sansiyla dört Japon uçak gemisini batiriyor. | Open Subtitles | فى تلك اللحظه حلق سرب اخر من قاذفات القنابل الامريكيه فوق السفن اليابانيه كانت ضربه حظ لاتصدق فقد اغرق اربع حاملات طائرات يابانيه |
| Ve tam o sırada... değer verdiğim ne varsa alıp... onları yalnızca bir şeye çevirdim... bir hatıraya. | Open Subtitles | وفي تلك اللحظةِ أَخذتُ كُلّ شيءَ كَانَ غاليَاً بالنسبة لي وحولته إلى لا شيئ |
| tam o sırada da KGB seni tutuklayıp Sibirya'ya gönderirdi. | Open Subtitles | من المحتمل أن تقول الحرية وفي تلك اللحظة ستقوم المخابرات الروسية بإعتقالك وإرسالك إلى معتقل سيبيريا |
| Belki de tam o anda elim kaydı ve yanlışlıkla domuzu kesitm. | Open Subtitles | او ان الخنزير انتقل الى الجهه اليسرى في اللحظة المناسبة |
| tam o anda paldır küldür içeri girecekler. | Open Subtitles | وفي اللحظة المناسبة وسوف ينقضّون عليهم ونحن سوف نكون حينها مثل |