| Yarıyol uzay istasyonu henüz tamamlanmadı, yani bugün sistemi Jumper kullanarak test edeceğiz. | Open Subtitles | محطة الفضاء الوسيطة لم تكتمل بعد حتى الآن.. لذا سوف نختبر البرنامج اليوم بإستعمال مركباتنا الطائرة |
| Bir yanı uyanmak istiyor ama ruhani yürüyüşü henüz tamamlanmadı. | Open Subtitles | جزء منه يحاول الإستيقاظ ولكن مسيرته الروحية لم تكتمل |
| Lütfen herkes dikkatli olsun. Küçük tiyatromuz henüz tamamlanmadı. | Open Subtitles | والآن، كونوا حذرين جميعاً مسرحنا الصغير لم يكتمل بعد |
| Zekice olmazdı. Göç henüz tamamlanmadı ve çanta tehlikede. | Open Subtitles | كان ليكون ذلك فعلًا طائشًا، لم يكتمل النزوح بعد وحقيبة الظهر معرضة للخطر الآن |
| Başka bir deyişle, görevin tamamlanmadı. | Open Subtitles | بعبارة اخرى مهمتك لاتزال غير مكتملة |
| Bebeğin vücudu hala tamamlanmadı, günden güne ve daha da çoğalarak, bunlar etrafta dolaşıyorlar. | Open Subtitles | جسم الطفل الرضيعَ ما زالَ غير مكتمل رغم ذلك يَومَاً بَعدَ يَومٍ، وأكثر فأكثر فإن تلك الأجزاء تترابط مع بعضها البعض |
| Görev tamamlanmadı. | Open Subtitles | هذه المهمة لم تنته. |
| Galaksiler arası köprümüz var ya. Yarı yol istasyonu henüz tamamlanmadı. | Open Subtitles | لدينا جسر ما بين المجرات محطة منتصف الطريق لم تنجز بعد |
| Döngü henüz tamamlanmadı. Bütün çalışmalarınız heba olacak. | Open Subtitles | المهمة لم تكتمل , كل ماقمنا به سيذهب هباء |
| Diğerleri tamamlanmadı, hâlâ devam ediyor. | Open Subtitles | والبعض الآخر لا تزال قيد التنفيذ، لم تكتمل حتى الآن. |
| Korkarım uyandılar ve iş tamamlanmadı. | Open Subtitles | أخشى أنهما استقيظا ولم تكتمل الفعلة |
| Olay yerinde bulunan delillerin analizi hala tamamlanmadı mı? | Open Subtitles | ألم تكتمل بعد تحاليل أدلة مسرح الجريمة؟ |
| Galiba ailemiz hâlâ tamamlanmadı. | Open Subtitles | أعتقد أن عائلتنا لم تكتمل بعد. |
| Soruşturma henüz tamamlanmadı ama evet, dava yarın sunulacak. | Open Subtitles | ،لم يكتمل التحقيق بعد ولكن نعم ، سيتم إنهاء القضية غداً |
| Bana göre nereye gittiğimiz konusunda düşünüyorum ve neden henüz tamamlanmadı diye soruyorum. En büyük sebep bir tür yığıntı ile uğraşıyorsunuz. | TED | ل.ب: حسنا، أعتقد، حين أفكر في وجهتنا - أعني، لماذا لم يكتمل هذا بعد؟- فإني أراها أشبه ما تكون بفوضى معلوماتية. |
| Fakat zifaf olmadığı için evlilik tamamlanmadı. | Open Subtitles | لكن الزواج لم يكتمل ، سيدي. حتى الآن؟ |
| O kadar ani oldu ki ne olduğunu bile anlayamadık. Aktarım tamamlanmadı. | Open Subtitles | ليس كل شيء واضحاً جدا التحويل لم يكتمل |
| I. Aşama tamamlanmadı." | Open Subtitles | حالة المهمة : المرحلة الأولى غير مكتملة |
| Maalesef ki tamamlanmadı. | Open Subtitles | للأسف ليست مكتملة. |
| Ama daha tamamlanmadı. | Open Subtitles | لكنها غير مكتملة. |
| Leo, ...eğitimin henüz tamamlanmadı. | Open Subtitles | "ليو"، تعليمك غير مكتمل. مثلاً، النجاة في البريّة؟ شأن متعلق بحياتك يا صديقي. |
| Neden hastaların raporları tamamlanmadı Cristopher? | Open Subtitles | لمَ لم تنته من تقارير حالتك؟ |
| Görev daha tamamlanmadı! | Open Subtitles | لم تنجز المهمة بعد! |