| Tabii, ama belki unutmuşsundur diye söylüyorum... ilişkin olabilmesi için önce biriyle tanışman gerek. | Open Subtitles | بالطبع، و لكن تذكري عليك أولاً أن تلتقي شخصاً ثم تقيمي معه علاقة بعد ذلك |
| Harika gidiyorsun. Gerçekten tanışman gereken biri daha kaldı. | Open Subtitles | عمل حسن, بقي شخص واحد آمل منكِ أن تلتقي به |
| Aditi, tanışman için bir kız bulacak. | Open Subtitles | اذا اديتي وجدت فتاة لجاي هو سوف يجعلك تقابلها |
| Biliyor musun, bana kalırsa bizzat tanışman gerek. | Open Subtitles | أتعرف ماذا ؟ , أعتقد أنك تحتاج فقط إلى مقابلته |
| - Suç ortaklarıyız. - tanışman gereken biri var. | Open Subtitles | نحن شركاء في الجريمة شخص ما عليك أن تقابله |
| Daha tanışman gereken bir çok kişi var. | Open Subtitles | انت يجب انت تقابلى الكثير من المعازيم هناك طابور طويل من الضيوف |
| Bebeğim, burada tanışman gereken birisi var. | Open Subtitles | عزيزتي، هنالك شخصٌ يجب أن تقابليه |
| - Hayır, senden istediğim arkadaşım Gabriel Baez ile tanışman ve onu sakinleştirmen. | Open Subtitles | كلا انا اريد منك ان تلتقي بصديقكي غابريل بينز واريدك ان تهدي من روعه |
| Dostum bunun amacı başka çocuklarla tanışman. | Open Subtitles | صديقي أنت تعلم أن الفكرة من قدومنا إلى هنا هي من أجلك لـ تلتقي بـ جميع الأولاد الآخرين |
| Doğru kızla tanışman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك أن تلتقي بالفتاة المناسبة لك |
| Tamam, onunla tanışman için sabırsızlanıyorum! | Open Subtitles | حسنا لا يمكنني الانتظار من اجلك كي تقابلها |
| tanışman gereken diğerleri de burada yatıyor. | Open Subtitles | والاخري التي كان من الفترض ان تقابلها هنا ايضا |
| tanışman gereken biri var. | Open Subtitles | هناك من يجب أن تقابلها |
| Daha ileri gitmeden önce tanışman gereken biri var. | Open Subtitles | قبل أن نتقدم أكثر من هذا, هناك شخص عليك مقابلته. |
| O kadar çabuk olur mu bilmiyorum ama istersen onunla tanışman çok hoşuma gider. | Open Subtitles | ولا أعلم إن كان هذا مبكرًا ولكن سأود منك مقابلته إن أردت |
| Evet, harika bir bestecidir. Onunla tanışman gerekecek. | Open Subtitles | نعم ، إنه ملحن رائع سيكون عليك مقابلته |
| Yürü benimle. tanışman gereken biri var. | Open Subtitles | الآن سر معى يوجد شخص يجب أن تقابله |
| Dinle, tanışman gereken biri var. | Open Subtitles | لدي صديق من الأفضل أن تقابله. |
| Daha tanışman gereken bir çok kişi var. | Open Subtitles | انت يجب انت تقابلى الكثير من المعازيم هناك طابور طويل من الضيوف |
| "tanışman gereken birini tanıyorum." | TED | قلت لها "اعرف شخصاً ينبغي أن تقابليه" |
| Evet ve senin de insanlarla tanışman için iyi bir fırsat. | Open Subtitles | وقد تكون فكرة جيدة لك لتقابل بعض هؤلاء الاشخاص |
| Arkadaşlarımla tanışman için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لااستطيع الانتظار لتقابلي اصدقائي |
| Çok şükür! tanışman gereken kişiler var! | Open Subtitles | شكرا للرب , هناك بعض الأشخاص هنا ستودّ حقاً ان تقابلهم |
| Tatile çıktığında eğlenmen ve yeni birileriyle tanışman gerekir. | Open Subtitles | يجب أن تستطيعي المرح وتقابلي شخص في إجازة |
| Eğer seni içeri davet ederse, evindeki hayvanların üçüyle de tanışman gerekir. | Open Subtitles | و لمعلوماتك، إن دعاك لمنزله فيجب أن تقابل كل حيواناته |