| O bana tanıklık yapacak ve uyuşturucuları tekneye yerleştirdiğini itiraf edecek. | Open Subtitles | وهو سيشهد بأنّه سبب دخولي إلى هنا وبأنّه وضع المخدّرات على المركب |
| Ve onun aleyhinde tanıklık yapacak bir görgü tanığımız vardı ama onu da öldürdü. | Open Subtitles | وكان لدينا شاهد عيان والذي كان سيشهد ضده لكنّه قتله أيضا |
| Bu izlerin katilin tırnaklaması sonuccu oluştuğuna dair tanıklık yapacak. | Open Subtitles | سيشهد أن هذه العلامات هي جروح أظافر تم تركها من قبل القاتل |
| Ve bu kadın bize karşı tanıklık yapacak. Doğru değil mi, Ben, ha? | Open Subtitles | ولكن إذا فعلنا ذلك ستشهد ضدنا هذه المرأه، أليس كذلك "بن" ؟ |
| Rüşvet verdiğin gardiyan aleyhine tanıklık yapacak. | Open Subtitles | الحارسة التي قُمت برشوتها ستشهد ضدك |
| - Bundan hoşlanmadı ama mahkemede size karşı tanıklık yapacak. | Open Subtitles | لن يحب ذلك لكن سيشهد ضدك لو اضطر لذلك |
| Senin aleyhinde tanıklık yapacak. | Open Subtitles | سوليفان سيشهد ضدك. |
| Komutan senin için tanıklık yapacak. | Open Subtitles | . سيشهد الضابط لصالحكِ |
| Garson tanıklık yapacak. | Open Subtitles | عامل المطعم سيشهد |
| Ve Pizza Hut'ın müdürü de tanıklık yapacak. | Open Subtitles | ...والمدير في " بيتزا هت " سيشهد |
| Bunun için tanıklık yapacak mısın? | Open Subtitles | هل ستشهد على ذلك؟ |