| Ama önce biraz vakit ayırıp birbirimizi tanımaya çalışsak daha iyi olmaz mı? | Open Subtitles | ولكن ربما ينبغي أن نقضي الكثير من الوقت في التعرف على بعضنا أوّلاً |
| Yani, buluşmalar birbirini tanımak için değil midir? Ve ben seni tanımaya başladım. | Open Subtitles | أعني, المواعيد وضعت لنتعرف على بعضنا, أليس كذلك؟ وأنا تمكنت من التعرف عليك |
| Anneni yeniden tanımaya çalışıyorum öteki kurbanlarla bağlantılı bir şeyler bulmaya çalış. | Open Subtitles | أحاول التعرف على أمك من جديد اعثرُ على شئ يربطها بالضحايا الآخرون |
| Birbirimizi tanımaya başlamadan önce başka olumlu eleştiriniz var mı? | Open Subtitles | هل من نصيحة مشجعة اخرى قبل ان نتعرف على بعضنا؟ |
| - Ben de Leach'i tanımaya çalışacağım. | Open Subtitles | نعم ، اعلم ذلك لذلك سوف اسعى للتعرف على السيد ليش |
| Bu adamı tanımaya çalış: Leon Sprague. | Open Subtitles | يجب أن تتعرف بهذا الرجل إسمه ليون سبرانج |
| Benim güzel torunlarım birbirine alışıyor ve birbirlerini tanımaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | أنا سعيد لأن حفيدتي الجميلتين متوافقتان وبدئا بالتعرف على بعضهما |
| Bilmediğin biriyle tanış ve onu tanımaya çalış. | TED | قابل شخصًا لا تعرفه واشرع في التعرف عليه. |
| Onları değerli ya da kişisel eşyalarından tanımaya çalıştılar. | Open Subtitles | حاول الناجين التعرف على الجثث عن طريق ما عليهم من حلى أو متعلقات |
| Öğrencileri ve ailelerini tanımaya çalışıyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول التعرف على الطلبة وأولياء أمورهم |
| Birini tanımaya çalışmazsan nasıl tanıyabilirsin ki? | Open Subtitles | كيف تتعرفين إلى شخص من دون محاولة التعرف إليه؟ |
| Sanki onları tanımaya falan çalışır gibi hayatlarıyla ilgili her şeyi soruyor. | Open Subtitles | تسألهم أي شيء متعلق بحياتهم وكأنها تحاول التعرف إليهم |
| Uçakları yarı kalkacak. Onları tanımaya başlarsın. | Open Subtitles | طائرتهم ستغادر الليلة يجب أن تبدأي في التعرف عليهم. |
| "Beraber kahve içip birbirimizi tanımaya ne dersin?" dedi. | Open Subtitles | لقد قال لنشرب القهوه معا و نتعرف على بعضنا عن كثب |
| Selam şeker. Bu genç delikanlıyı tanımaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | أهلا يا سكر, نحن فقط كنا نتعرف على شابك هنا |
| Bu yüzden yanınızdaki insana dönün ve onu tanımaya başlayın. | Open Subtitles | لذا سيكون فرصه للتعرف على الشخص الذى بجانبك |
| Hayır etmiyor. Sadece seni tanımaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي لا تكرهكِ هي فقط تحتاج أن تتعرف عليكِ |
| Benim güzel torunlarım birbirine alışıyor ve birbirlerini tanımaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | أنا سعيد لأن حفيدتي الجميلتين متوافقتان وبدئا بالتعرف على بعضهما |
| O kadar süre bir adamı izleyince adamı karısından iyi tanımaya başlıyorsun. | Open Subtitles | تراقب رجل لمدة طويلة يمكن أن يتعرف عليه أفضل من زوجتة |
| Bilirsin işte, arkadaşlarla takılıyorum ve şehri daha iyi tanımaya çalışıyorum. | Open Subtitles | تعرف, أخرج بصحبة الأصدقاء... وأحاول التعرّف على المدينة بشكلٍ أفضل. |
| Onun yerine birbirimizi tanımaya fırsat bulduk ve harikaydı. | Open Subtitles | وبدلا من ذلك , تعرفنا على بعض بشكل جيد, وكان رائع |
| Bak başta öyleydi, sonra seni tanımaya başladım. | Open Subtitles | إسمع ، في بداية الأمر كان كذلك ثم تسنى لي معرفتك ، حسنٌ؟ |
| Her ne zaman sizi tanımaya başlasam genel müdürlük hemen sizi bir yere gönderiyor. | Open Subtitles | ما إن تبدأ معرفتي بكم إلا ويعينكم المكتب الرئيسي لمكان آخر |
| Hadi ama, belki tanımaya çalışsan hoşlanacağın taraflarını bulabilirsin. | Open Subtitles | هيا. ربما لو حاولتي معرفتها ستجدين شيء يعجبك فيها |
| Önce onu tanımaya çalış. Yavaşça yolunu yap. | Open Subtitles | فقط حاولي ان تتعرفي عليه قليلا بروية تساهلي معه |
| Yeni tanımaya başladığım en iyi dostum Bob'a. | Open Subtitles | إلى بوب، صديقي المفضل، الذي بدأت أتعرّف عليه |
| Müstakbel kocasını daha iyi tanımaya zamanı da olacaktır. | Open Subtitles | سيكون لديها الوقت الكافي لتتعرف أكثر على زوج المستقبل |