"tanıyorlardı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعرفان
        
    • يعرفوني
        
    Hırsız olmadığı için. Birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles لأنّه لم يكن يقوم بالإقتحام عنوة، كانا يعرفان بعضهما، كانت حيلة.
    Birbirlerini tanıyorlardı, birbirlerine güveniyorlardı. Open Subtitles كانا يعرفان بعضهما البعض يثق كل منهما في الآخر.
    18 yaşından beri birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles يعرفان بعضهما منذ أن كان عمرهما 18 عامًا
    Uzun süredir gelip gittiğim için beni tanıyorlardı. Open Subtitles لقد بقيت هناك لفترة طويلة. لذا فهم يعرفوني.
    O üç adam benim komşumdu beni tanıyorlardı. Open Subtitles وهناك جيراني يعرفوني
    Birbirlerini zar zor tanıyorlardı ve bu yıllar önceydi. Open Subtitles بالكاد يعرفان بعضهما البعض، وقد مر عقد على ذلك
    Yani birbirlerini tanıyorlardı bence. Open Subtitles لذا يبدو لي أنهما يعرفان بعضهما.
    Louis ve Marissa birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles لويس و ماريسا كانا يعرفان بعضهما
    Birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles كانا يعرفان بعضهما بعضاً
    Karınız ve kardeşim birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles زوجتك و أخي... كانا يعرفان بعضهما.
    - Birbirlerini ne kadar iyi tanıyorlardı? Open Subtitles -لأي درجة كانا يعرفان بعضهما البعض؟
    Coy ve Shasta birbirlerini nereden tanıyorlardı? Open Subtitles ـ أجل ـ كيف (كوي) و(شاستا) يعرفان بعضهما الآخر؟
    Yani birbirlerini tanıyorlardı. Open Subtitles اذن كانا يعرفان بعضهما
    O üç adam benim komşumdu beni tanıyorlardı. Open Subtitles وهناك جيراني يعرفوني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more