| Annem bizi omuzlarımızdan kavradı ve tarlaya doğru yürüttü. | TED | ومن ثم أمسكت والدتي بنا من أكتافنا .. وسيرتنا داخل الحقل |
| Neden tarlaya ektiğim tohumların çıktığını beklemiyorsun ? | Open Subtitles | لما لا تنتظر حتى أزرع البذور فى الحقل, بعدها آخذك الى هناك؟ |
| Evet, efendim. Her gün, tarlaya gidip gelirken evinin önünden geçmem gerekiyor. | Open Subtitles | نعم يا سيدى , أمر بجانب منزلها ذاهباً وعائداً من الحقل كل يوم |
| Sence tarlaya tüm bunları yapan Kreisel'in çocukları mı? | Open Subtitles | هل تعتقد ان ما حدث فى حقل الذرة حقيقة كل ما اعرفة انى فقدت محصولى |
| tarlaya birinin girmesini bekliyor, sonra da bir korkuluktan diğerine atlayarak girenleri öldürüyor. | Open Subtitles | و تنتظر شخصاً يدخل للحقل فتنتقل من خيال لآخر لتقتل كل من يأتي |
| İlacı tarlaya püskürtüyordum. Hortumun ucunu kazara ona döndürmüş olabilirim. | Open Subtitles | كنتُ أرش الحقول ربّما أكون بطريق الخطأ وجّهتُ الخرطوم إليه |
| Evet, efendim. Her gün, tarlaya gidip gelirken evinin önünden geçmem gerekiyor. | Open Subtitles | نعم يا سيدى , أمر بجانب منزلها ذاهباً وعائداً من الحقل كل يوم |
| O kadar enerjin kaldıysa, doğru tarlaya. | Open Subtitles | لديك المزيد من تلك الطاقة للعودة إلى الحقل |
| İki yıl sonra, Yankiler gittiği zaman ait olduğun yere, tarlaya döneceksin! | Open Subtitles | في غضون سنتين عندما يرحل اليانكيز ... ستعود إلى الحقل مكانك الطبيعي |
| Her kimse, endişelenmeye gerek yok çünkü helikopterleri tarlaya çakıldı. | Open Subtitles | مهما يكونوا، لسنا بحاجة لنقلق لأن مروحيتهم سقطت في منتصف الحقل |
| Onlarla tarlaya gitmemeli miyiz? | Open Subtitles | ألم يكن يتوجب علينا أن نذهب معهم الى الحقل ؟ |
| Kaçmaya çalıştık ama etrafımızı sarıp bizi bir tarlaya doğru yürümeye zorladılar. | Open Subtitles | حاولنا الفرّار لكنهم أمسكوا بنا، و أجبرونا بالمشي خلال الحقل |
| tarlaya girildiğinde, giren kişiye saldırdıklarını da biliyoruz, değil mi? | Open Subtitles | و كل مره يدخل أحداً الحقل يهاجموه أليس كذلك؟ |
| Balonla birlikte beş mil ötede bir tarlaya düştü. | Open Subtitles | أستجمعنفسه وأنزل المنطاد في حقل على بعد خمسة أميال |
| Birileri gelip bizi tarlaya kovaladı. Çamurluydu. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال ظهروا وطاردونا إلى حقل وكان هناك كل هذا التراب |
| Peki ya kuzeye, Nebraska'da bir tarlaya indiyse? | Open Subtitles | ماذا لو انهم قد هبطوا في حقل الذرة في نبراسكا. ؟ |
| tarlaya gittim, sapların arasındaki izi gördüm. Onu yapan şey gitmiş. | Open Subtitles | ذهبت للحقل ورأيت أثاراً على الدروب وماسببها قد أختفى |
| tarlaya gelişinden söz ediyorsan ilk gelişi mi, yoksa ikinci gelişi mi? | Open Subtitles | إذا كنت تقصد وصوله للحقل فهل تقصد المرة الأولى أو المرة الثانية... |
| Yoksa onlara eşit haklar verip tarlaya inip ekin ekmelerini mi isteyeceğiz? | Open Subtitles | أم على حسب قانون المساواة , نطلب منهن الذهاب الى الحقول وزراعتها ؟ |
| Teyze, Rajiv'le tarlaya gidebilir miyim? | Open Subtitles | عمتى هل يمكن أن أذهب الى الحقول مع راجيف؟ |
| Yalnız başıma büyük ve geniş bir tarlaya giderdim ya da ormanın en sık ve en derin noktasına dalardım ve başımı kaldırıp göklere, yukarılara o güzel ve mavi gökyüzünün sonsuzluğuna bakar ve okuyacağım duayı içimde hissederdim. | Open Subtitles | سأذهب الى وسط حقلٍ شاسع وحدي او داخل اعماق الغابة |
| tarlaya gitti. | Open Subtitles | . إنها بالحقل بالخارج |
| Arabaları tarlaya park ettikleri Michigan'da adı sanı duyulmamış bir yerden gelmiş. | Open Subtitles | وقالت إنها جاءت من Nowheresville، ميشيغان، حيث وضعوا السيارات على كتل في الساحات. |
| Ancak şu anda ben, babam ve geri kalanımız tarlaya gidiyoruz. | Open Subtitles | ولكن الان.. انا وابي والبقية سنتجه للحقول |