| Bayım, şu anda sizinle ayrıntıları tartışamam. Ama şunu diyebilirim. | Open Subtitles | لا استطيع مناقشة التفاصيل في هذه الوقت, لكن استطيع اخباركم |
| Şimdi bunu tartışamam. Hastalarıma bakmalıyım. | Open Subtitles | لن استطيع مناقشة ذلك الان يجب ان اقوم بعملى |
| Canımı zor kurtardım. Şu an evliliği tartışamam. | Open Subtitles | نجوت بحياتي بصعوبة , لا أستطيع مناقشة الزواج الآن |
| Josh, şimdi tartışamam. Vaktim yok. | Open Subtitles | جوش , لا أستطيع أنا أتجادل الأن ليس لدي وقت |
| Ama tanısının detaylarını gerçekten tartışamam. | Open Subtitles | لكن لا يُمكنني حقاً مُناقشة تفاصيل تشخيصه |
| Dini inançların için seninle tartışamam, ama şunu biliyorum ki, kanunlar masum olduğunu ispatlayacaktır ! | Open Subtitles | أنا لا أستطيع مجادلتك فى خطبك التوراتية و لكن أنا أعرف أن القانون سيجدك بريئا |
| Bu konu hakkında tartışamam. | Open Subtitles | هذا جزء لا أستطيع المجادلة بشأنه |
| Soruşturmayı sizinle tartışamam, Dr. Rigby. | Open Subtitles | لا أستطيع أن اناقش التحقيق معك أيها الطبيب ريجبي |
| Devam eden soruşturmaları sivillerle tartışamam. | Open Subtitles | اسمع, أنا لا أناقش التحريات القائمة مع المدنيين حسنا؟ |
| Bunu ağzım kuruyken tartışamam. Sen ne içiyorsun? | Open Subtitles | لا يمكن مناقشة هذا و حلقي جاف ماذا لديك هنا؟ |
| Şu anda gerçekten bunu tartışamam. Neden? | Open Subtitles | لا يمكنني مناقشة الأمر . في الوقت الحالي لما لا ؟ |
| Yok, ben onun evlilik ve ebeveynlik durumunu tartışamam çünkü tartışırsam pankreasım infilak eder. | Open Subtitles | لا، ولكن لا أستطيع مناقشة لها الزواج أو الأبوة الوضع لأنه إذا أقوم به، البنكرياس لدي سوف تنفجر. |
| korkarım şimdi bunu tartışamam. | Open Subtitles | أخشى أنى لا أستطيع مناقشة ذلك الآن |
| Hiçbirini tartışamam. Basitliğinin içinde çok zekice. | Open Subtitles | لا يمكنني مناقشة هذا انها عبقرية |
| Soruşturmamın detaylarını sizinle tartışamam... | Open Subtitles | لا أستطيع مناقشة تفاصيل التحقيقي |
| Üzgünüm ama devam etmekte olan bir soruşturmanın detaylarını tartışamam. | Open Subtitles | لا استطيع مناقشة التفاصيل التحقيق مفتوح . الصحافة في جميع الانحاء! |
| Seninle tartışamam, neden bahsettiğini bile anlamıyorum | Open Subtitles | لن أتجادل معك انا لا أعلم عن ماذا تتحدث |
| seninle tartışamam, sen bitki uzmanısın. | Open Subtitles | لن أتجادل معكِ ، أنتِ معلمة النباتات |
| Dolan vakasını tartışamam. | Open Subtitles | -لا أستطيع مُناقشة قضيّة (دولان ). |
| Bunları seninle tartışamam. | Open Subtitles | لا يمكنني مجادلتك |
| Böyle bir mantıkla tartışamam. | Open Subtitles | لا استطيع المجادلة فى هذا المنطق. |
| İnsanlar günah çıkarırken dinlediklerimi seninle bile tartışamam. | Open Subtitles | لايمكننى ان اناقش ماسمعته فى هذه المحادثه حتى معك انت |
| Bunu seninle tartışamam. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه لايمكني أن أناقش هذا معك |
| Seninle tartışamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أجادلك |