| Benimle tartışmayın. Ambulans mutlaka gelecek. | Open Subtitles | لا تجادل واحرص على أن تحضر سيــــارة إسعـــــــاف |
| Susun lan ibneler. Şimdi bunu tartışmayın. | Open Subtitles | المخنّثون الملاعين لا تجادل الآن |
| Aranızda tartışmayın. Ben bıraktım. | Open Subtitles | لا تجادل مع نفسك انا تركته |
| Lütfen Christine'in önünde davayı tartışmayın. | Open Subtitles | لقد بدا كسخرية ؟ لا تناقشوا القضية أمام كريستين رجاء |
| Benim meselelerimi tartışmayın. | Open Subtitles | لا تناقشوا شؤوني! |
| Lütfen benimle tartışmayın, bayım. | Open Subtitles | أرجوك, لا تتجادل معى يا سيدى |
| Lütfen, tartışmayın. Elinizden geleni yaptınız siz. | Open Subtitles | من فضلكما , لا تتجادلا لقد فعلتما ما يكفي |
| tartışmayın. Tartışmanın faydası yok. | Open Subtitles | لا تجادل ، الجدال لا يفيد |
| Yatak odasında tartışmayın. | Open Subtitles | ولا تجادل في غرفة النوم |
| "Şeytanla tartışmayın. | TED | "لا تجادل الشيطان أبدا. |
| - Kasa her zaman kazanır değil mi? - tartışmayın Bay Brown. | Open Subtitles | - لا تجادل سيد براون |
| Rakibinizle tartışmayın. | Open Subtitles | لا تتجادل مع المنافس |
| Bunu şimdi tartışmayın. | Open Subtitles | لا تتجادلا في هذا الأمر الآن |