| Ama bu evlilik, benim hayat tarzımı çok da değiştirmeyecek. | Open Subtitles | لكن تعلمَين، هذا الزواج لن يغير من أسلوب حياتي الحاليّ |
| Eğer tarzımı beğenmeselerdi baştan benimle buluşmayı kabul etmezlerdi. | Open Subtitles | إذا كان أسلوبي قضية لأحدهم فلما واعدت إحداهن من البداية |
| Biliyorsun, artık o kadar yakın değiliz. Yaşam tarzımı gerçekten onaylamıyor. | Open Subtitles | لم نعد مقربين من بعضنا، هي لا توافق على نمط حياتي. |
| Hayat tarzımı değiştireceğim. Noel'i tüm yıl yaşatmaya çabalayacağım. | Open Subtitles | سأقوم بتغيير طريقتي في المعيشة وسوف أحاول أن احفظ عيد الميلاد طوال العام |
| Benim karım da tam olarak yaşam tarzımı onaylamıyor ve sürekli değişip, eski halime dönmemi bekliyor, ki bu da çok manasız. | Open Subtitles | لم توافق زوجتي تماماً على اسلوب حياتي أيضاً, لكنها تتوقع مني أن أتغير و وأعود لسابق عهدي, و هذا سخيف |
| Mesela buradaki bayanlar, onlar tarzımı beğenir. | Open Subtitles | كهاتين السيدتين فهما معجبتان بأسلوبي . |
| Yaşam tarzımı, görünüşümü seviyorum. Giyiniş tarzıma baksana. | Open Subtitles | أحب أسلوب الحياة هذا المظهر أنظر إلي ما أرتدي |
| Kimse ama hiç kimse, bu rahat yaşam tarzımı tehdit edemez. | Open Subtitles | لا أحد و أعني لا أحد يستطيع تغيير أسلوب حياتي |
| Çok az kaynağım olduğunu anladıktan sonra hayat tarzımı değiştirmem gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | بعد معرفة قلة أملاكي أدركت أنه يجب تغيير أسلوب حياتي |
| Ama, eğer tarzımı değiştirirsem ve insanlar bunu beğenmezse yani, elimde ne kalır o zaman? | Open Subtitles | و إذا غيرت أسلوبي ولم يعجب الناس أتعرفين ، ما سيتبقي لي ؟ |
| Kin Sensei tarzımı cilaladı ve daha da tutku bağladı. | Open Subtitles | السيد كين صقل أسلوبي و أضاف المزيد من العاطفة |
| Tasarladığım ilk şey, kendi tarzımı bulduğum ilk şey. | Open Subtitles | في هذا المكان عرفت أسلوبي. و وضعت أول تصاميمي. |
| Hayat tarzımı korumak için birilerinin ölmesi gerekiyorsa bu cennetin bedelidir. | Open Subtitles | و كما أرى الأمر, إذا توجب على شخص ما أن يموت لأحافظ عىل نمط حياتي فذلك هو ثمن النعيم |
| Alıştığım yaşam tarzımı sürdürmeme yetiyor. | Open Subtitles | ما يكفي لإبقائي في نمط الحياة الذي اعتدت عليه |
| Ve biz bunu, bir brança gidip benim yeni sex yanlısı hayat tarzımı konuşarak kutlayacağız. | Open Subtitles | و نحن سوف نحتفل بالذهاب غلى مكان الغداء المبكر ونتحدث عن عن وضعياتي الجنسيه الجديده نمط الحياة. |
| O yüzden tarzımı değiştirmeye karar verdim, çünkü şimdi kim olmak istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | ولهذا قررت أن أغير من طريقتي... لأنني أعرف الآن ما أريد أن أكونه |
| Giyiniş tarzımı beğenmiyor. İnanabiliyor musun? | Open Subtitles | إنها لاتحب طريقتي في اللباس هل تصدق ذلك .. |
| Bütün tarzımı değiştirmem gerekecek. | Open Subtitles | عليّ أن أغير اسلوب عملي كليًا |
| tarzımı çok seviyordun diye hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أنك أحببت هذا الأسلوب علي |
| Bayan Davenport kimse için tarzımı değiştirmem. | Open Subtitles | سيدة (دافنبورت) لن أغير أناقتي لأحد |
| "tarzımı değiştirmeye niyetim yok" | Open Subtitles | "أنا لَنْ أُغيّرَ أسلوبَي" |
| Evimi, giyinme tarzımı, yediklerimi değiştirmiştim. Ne için? | Open Subtitles | غيرت سكني ومأكلي وملبسي من أجل ماذا ؟ |