| Naziler hakkında ne derseniz deyin, belli bir tarzları varmış. | Open Subtitles | تستطيع ان تقول ما شئت عن النازية ولكن لديهم طريقتهم |
| Yaşlıların yolda geri gitme tarzları var. | Open Subtitles | لدى المسنين طريقتهم في الرجوع بالسيارة في الطرقات |
| Gelenekleri bu olmalı. Yani yabancıları karşılama tarzları. | Open Subtitles | لابد أن هذه عادتهم، طريقتهم في الترحيب بالغرباء |
| Çalışma tarzları olağanüstü bir biçimde basit kendi takip cihazlarını kargo araçlarına yerleştirip limanın dışına kadar takip edip, kargonun en zayıf anında saldırıyorlar. | Open Subtitles | طرقهم مُذهلة وبسيطة يضعون أجهزة تعقبهم الخاصة على حاويات البضائع يعتقبونها إلى خارج الميناء |
| Paris'te sevgililerin kendi tarzları var | Open Subtitles | عشاق باريس لهم طرقهم الغريبة |
| O kadar kolay değil dostum. İnsanların hayat tarzları tehlikede olmadığı sürece çok zor. | Open Subtitles | إنها ليست بتلك السهولة يا صديقي ليست عندما تصبح أنماط حياة البشر على المحكّ |
| Japonların kendilerine has bir çalışma tarzları olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | مماأستطيعالتنبؤبه، لديهم طريقتهم الخاصة لممارسة أعمالهم |
| Çok az kişi yaşam tarzları veya dilleri hakkında bir şey biliyor ve Meirelles durumun bu şekilde kalmasını tercih ediyor. | Open Subtitles | القليل جدا ً مِمَّن يعرفون طريقتهم فيالعيشأو حتىلغتهم، ومايريلس يُريد بالاحرى أن تبقى على هذا الحال. |
| Yaklaşık 1 milyon yıldır yaşam tarzları olan sonu gelmez göçebeliği, avcılığı ve toplayıcılığı bırakıp yerleşik hayata geçerek, gıda üretmeye başladılar. | Open Subtitles | تخلوا عن الترحال الدائم, و الصيد و التجمع و الذي كان طريقتهم في العيش لملايين السنين تقريباً, |
| Mısırlıları bilirsiniz, efendim. tarzları bu. | Open Subtitles | أنت تعرف المصريين يا سيدي إنها طريقتهم |
| Yıldızların dizilimi hakkında cevap verebilmek için, toplu kültürel tarzları ile yaptıkları anıtlar ile için bize ışık tutuyorlar | Open Subtitles | تُشكل حزام كواكب الجوزاء و التي تُعرف أيضاً بإسم الصياد , أو الرجل الحكيم الجوزاء هي شخصية رئيسية و طريقتهم في تشكيل نجومها |
| Paris'te sevgililerin kendi tarzları var | Open Subtitles | عشاق باريس لهم طرقهم الغريبة |
| Paris'te sevgililerin kendi tarzları var | Open Subtitles | عشاق باريس لهم طرقهم الغريبة |
| Küçük kız, sen yaz kamplarında, değişik hayat tarzları denerken ben bu mağazada çalışıyordum. | Open Subtitles | ايتها الفتاة الصغيرة لقد كنت اعمل في هذا المتجر عندما كنتِ مازلتِ تختبرين أنماط الحياة البديلة في المخيم الصيفي |
| Yaşam tarzları birbirinden çok farklıydı. | Open Subtitles | "أنماط حياتيهما كانت مختلفة جداً... |