| Bana ve kızlarıma elbise tasarlıyor. Karlı alış-veriş. | Open Subtitles | هو يصمم الملابس لي و فتياتي,إنه تبادل تجاري عادل |
| Kara pazarda satılması için kimyasal ve biyolojik silahlar tasarlıyor. | Open Subtitles | يصمم أسلحة كيميائية وجرثومية للبيع في السوق السوداء. |
| Bere takan eleman. Kızgın gençler için tişörtler tasarlıyor. | Open Subtitles | صاحب القبعة ذلك الذي يصمم الأقمصة للشباب الغاضبين |
| Şirketim Cheesecake Factory için menü tasarlıyor. | Open Subtitles | تصمم شركتي قوائم الطعام لمحل صنع كعك الجبن |
| Jilly mimar, *Tate kompleksine ilave edilecek binayı tasarlıyor. | Open Subtitles | جيلي " مهندسة معمارية " تصمم جناح لفندق مشهور |
| Biz kitap okuruz. Howard ticari olanları okumak zorunda çünkü yeni bir uçak tasarlıyor. | Open Subtitles | هاوارد يقرأ عن الطيران لأنه يصمّم طائرة جديدة |
| Acaba Reggini'nin şapkalarını kim tasarlıyor diye hep merak etmişimdir. | Open Subtitles | لطالما سألت نفسي من يصمم قبعات ريجينيا |
| Arşidük'ün yarışması için bir köprü tasarlıyor. | Open Subtitles | نعم. إنه يصمم جسر لمنافسة الأرشيدوق. |
| Maket uçaklarımızı tasarlıyor. | Open Subtitles | إنه يصمم الطائرات الآلية كأهداف. |
| Roma'daki dairede mi? Benimle olmadığın hayatını kim tasarlıyor sanıyorsun? | Open Subtitles | من تظنه يصمم حياتك عندما لا تكون معي؟ |
| Kenny bizim butiğe kot pantolon tasarlıyor. | Open Subtitles | كيني يصمم سراويل الجينز لمتجرنا |
| Kendi kıyafetlerini tasarlıyor. | Open Subtitles | إنه يصمم ملابسها |
| Winfred'ın anıt mezarını tasarlıyor. Antoine biraz korkutucudur. | Open Subtitles | (أنه يصمم قبر (وينفريد أنتوان) كالغول قليلا) |
| Barut için. Üstadım bir silah tasarlıyor da. | Open Subtitles | لصناعة البارود، الـ(مايسترو) يصمم سلاحًا |
| Hayvan giysileri tasarlıyor. | Open Subtitles | إنها تصمم ملابس الحيوانات الأليفة |
| Lisa SYNAPSE için arayüz tasarlıyor. / Oh. | Open Subtitles | ّ(ليسا) تصمم واجهة المستخدمين لـ(سينابس). / أوه |
| Dee, eski inek arkadaşına gününü göstermek için bir elbise tasarlıyor. | Open Subtitles | (دي) تصمم فستاناً لكي تُرجِعَ صديقتها المتذاكية إلى مكانها المعتاد |
| Giysileri o tasarlıyor. | Open Subtitles | تصمم كل الملابس |
| - Hala o takılardan tasarlıyor musun? | Open Subtitles | هل مازلت تصمم تلك الحلي؟ |
| Acılarından uzaklaşma ihtiyacı hissediyor. Kendine meşgale olsun diye bir şeyler tasarlıyor. | Open Subtitles | هو بحاجة لإلهاء نفسه عن بؤسه، لذا يصمّم أشياء ليشغل وقته. |
| Bildiğiniz gibi Gavin bir mimar ve içerisinde bebeğimiz için oyun odası olan bir ev tasarlıyor. | Open Subtitles | و(غافن) مهندس كما تعلمان، وهو يصمّم لنا منزلا .جديدا مع مكان لعب منفصل من أجل الطفل |