| Sonra Amerika'ya döndü, tatil zamanı, yılbaşı tatilinde. | TED | ومن ثم عادت إلى الولايات المتحدة لإمضاء عطلة، عطلة عيد الميلاد. |
| Baharın ilk hafta tatilinde geri çekilmek nasıldı? | Open Subtitles | لذا الذي كان الإسبوع الأول إنسحاب عطلة ربيعي مثل؟ |
| Bahar tatilinde, büyükannen büyükbabanla güzel şeyler yaparsın. | Open Subtitles | في عطلة الربيع تقوم بأمور لطيفة مع جدك وجدتك |
| Yaz tatilinde köpeğe kim bakar bilmem ama döndüğün zaman seni bekliyor olur. | Open Subtitles | أنا لا أعلم من يعتني بالكلب في إجازة الصيف ولكنّه هناك عندما تعودين |
| Hafta sonu tatilinde kim görüşme yapmak ister ki? | Open Subtitles | من يقوم بإجراء المُقابلات بعطلة نهاية الأسبوع؟ |
| Yaz tatilinde sen ve arkadaşların Florida'ya mı gidersiniz? | Open Subtitles | أنت و رفاقك تسافرون إلى فلوريدا في اجازة الربيع؟ في عمرِك؟ لا، لا، لا، لا ليست إجازة. |
| Evet. Momoko ve senin doğum günün bahar tatilinde. | Open Subtitles | نعم، لأجل عيد مولدكما، بما أنّه أثناء عطلة الربيع |
| Pekala, bahar tatilinde uğraşacağım kadının annem olacağını düşünmüyordum. | Open Subtitles | إلهي, لم أعتقد ان المرأة التي سأخرج معها في عطلة الربيع هي أمي |
| Ondan sonra tüm haftasonu tatilinde boşum. | Open Subtitles | وبعد ذلك سأكون متفرغاً طيلة عطلة الاسبوع |
| Bilemiyorum. Noel tatilinde onunla bir konuşacağım. | Open Subtitles | لا اعلم , سوف اتكلم معها خلال عطلة الكريسماس |
| Bahar tatilinde tecavüze uğrayıp öldürülen erkekler. | Open Subtitles | رجال يغتصبون و يقتلون في عطلة الربيع؟ حسنا ذلك غريب |
| 1962 yılının resmi tatilinde onlardan birinde kilitli kalmıştım. | Open Subtitles | أنا حبست في أحدها عطلة البنوك أغسطس 1962 |
| İkincisi, senin bahar tatilinde ne işin var? | Open Subtitles | ثانيا , ماذا تفعلين بـ عطلة الربيع على اي حال ؟ |
| Ben niye bahar tatilinde ailesinin teknesine binemiyor muşum? | Open Subtitles | لا يحقّ لي الذهاب على متن قاربِ والديها في عطلة الربيع؟ |
| Bahar tatilinde beni eve istiyor. | Open Subtitles | إنها تريدني أن أعود للبيت في إجازة الربيع |
| - Yaz tatilinde ısıtıcıyı açtığın içinmi? | Open Subtitles | سبباً يجعلك تشعل المدفأة لأقصي درجة بعطلة الصيف؟ |
| Yaz tatilinde sen ve arkadaşların Florida'ya mı gidersiniz? | Open Subtitles | أنت و رفاقك تسافرون إلى فلوريدا في اجازة الربيع؟ في عمرِك؟ |
| Ne kadar seni görmezden gelip nefret eder gibi davransalar.. ...ve sömestir tatilinde vestiyere kitleseler bir o kadar senden gizlice hoşlanıyorlar demektir. | Open Subtitles | كلّ ما تجنبوك وتظاهروا بكرهك، وحبسوك في الخزانة بإجازة الشتاء |
| 21 yaşında ilk kez yaz tatilinde Harry Potter'ı okudum. | TED | أول مرة قرأت فيها هاري بوتر كان عمري 21 في العطلة الصيفية من الجامعة |
| Becky, dinle. İlkbahar tatilinde gece vardiyasına kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | هاي بيكي , في عطله الربيع أريدك أن تستلمي المناوبة الليلية |
| Tamam. Öğle tatilinde gidip konuşurum. | Open Subtitles | حسناً، سأذهب هناك في إستراحة الغداء حسناً؟ |
| Akapulko gezisi planlamıştık Paskalya tatilinde değil mi? | Open Subtitles | هل تذكرين تلك الأجازة التي خططنا لقضائها في أكابولكو؟ |
| Koro odasında birbirinize kaçamak bakışlar atıyorsunuz ve hâlâ bize yaz tatilinde ne olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | لقد كنتِ تسترقين النظر في غرفة التدريب .ولم تخبرينا بشئ بعد مالذي حدث في الإجازة الصيفية ؟ |