| tavşanla konuşurken yüzündeki ifadeyi gözlemlemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ألاحظ التعبير الذى على وجهه عندما يتحدث إلى ذلك الأرنب |
| Tabiki var. tavşanla arandaki şey nedir peki? | Open Subtitles | بالتأكيد هناك شئ ما هي قصّة هذا الأرنب ؟ |
| Bir psikopatın dışarı çıkıp azman bir tavşanla etrafta dolaşmasına izin verdin. | Open Subtitles | لقد سمحت لمريض نفسى بالخروج من هنا ليتجول مع أرنب أبيض كبير |
| Doktorun iri, beyaz bir tavşanla oturup konuştuğuna inanmıyorsun değil mi? | Open Subtitles | هل تصدق تلك القصة عن الطبيب يجلس ويتحدث مع أرنب كبير , أليس كذلك ؟ لم لا ؟ |
| Ama bahse girerim benim gibi bir tavşanla hiç tanışmamıştır. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا مطمئن، فهو لم يلتقِ بأرنب مثلي مطلقًا |
| Emma, bütün gün, bütün gece elinde o tavşanla dolaşıyor. | Open Subtitles | تعلم "ايما", تحتضن ...الارنب ليلاً ونهاراً |
| tavşanla Kaplumbağa hikayesini okumak lazım! Her zaman kaplumbağa kazanır! | Open Subtitles | -بين تورش والأرنب البري انه دائما تورش على الإنتصارات |
| Ama ben çıkardım, ve o diğer tavşanla arkadaş oldu sonra birbirlerinin üstüne bindiler. | Open Subtitles | وبالطبع فعلت ثم أقام صداقة مع الأرنب الآخر |
| Bir sihirbaz şapkadan tavşan çıkarırken nasıl o tavşanla çalışıyorsa, öyle. | Open Subtitles | في الحقيقة , بقدر مايعمل الساحر عندما ينزع الأرنب من القبعة يحينها هو يعمل مع الأرنب. |
| Şapkadan tavşan çıkaran bir sihirbazın tavşanla ortaklığı gibi. | Open Subtitles | كالساحر الذي يُخرج أرنبًا من قبّعة، فإنّه يعمل مع ذلك الأرنب |
| Myrtle Mae ve ben o tavşanla yaşamak zorunda kalacaksak olmasın! | Open Subtitles | "ليس إذا كان على أنا و "مارتيـل مـاى الأستمرار فى العيش مع ذلك الأرنب |
| Mac, bu tavşanla özel bir an yaşıyorum. | Open Subtitles | ماك، أنا لدي شيء مع هذا الأرنب هنا |
| Bir tavşanla kurbağayla ilgili bir kitap. | Open Subtitles | - {\r\fnAGA Kaleelah Regular\fs50\cHA9BDD2}نيكو ما هذا الكتاب الذي تحملهُ يـ .. كتابٌ يتحدث عن الأرنب و السلحفاة |
| - Karate turnuvasındaki tavşanla olan dövüşümden daha etkileyiciydi. | Open Subtitles | هذا هو أكثر كثافة عندما حاربت من أرنب الكاراتيه في هذه البطولة. |
| Bir keresinde molada römorkuna girmiştim ve Mike kedi yavrularının bir tavşanla arkadaşlık ettiği videoyu izliyordu. | Open Subtitles | ذات مرة دخلت المقطورة أثناء الاستراحة وكان مايك يشاهد فيديو عن هُريرات تلعب مع أرنب صغير |
| Tavşanlar hermafrodit olup belli bir hücredeki her tavşan yatay bitişik hücredeki her bir tavşanla bir kere çiftleşerek her seferinde tek bir yavru verecek. | TED | الأرانب مُخنّثة، وكل أرنب في كل خلية سيتكاثر مرّة واحدة مع كل الأرانب في الخلية المجاورة أفقيًا مُنتجًا مولودًا واحدًا بالضبط في كل مرة. |
| Bir tavşanla yarışmak istemezsin, ahbap. | Open Subtitles | أنت لا تود التسابق مع أرنب يا صاح |
| Bir tavşanla yarışmak istemezsin, ahbap. | Open Subtitles | أنت لا تود التسابق مع أرنب يا صاح |
| Ama bahse girerim benim gibi bir tavşanla hiç tanışmamıştır. | Open Subtitles | وأعتقد أن هذا مطمئن، فهو لم يلتقِ بأرنب مثلي مطلقًا |
| Neden bir yavru tavşanla korunmuyor ki ya da ot yiyen bir şeyle? | Open Subtitles | لماذا لا تكون محمية بأرنب أو حيوان نباتي؟ |
| Ama sonra Phil "tavşanla" öğle yemeğine çıkacağını söyledi. | Open Subtitles | ولكن (فل) بعد ذلك قال انه سوف يتناول الغداء مع تلك الارنب |
| Bu kutlamayı arkadaşların Alice ve beyaz tavşanla mı yaptın? | Open Subtitles | أتحتفل مع كلّ أصدقائك؟ (آليس) والأرنب الأبيض؟ |
| Evet, iki tavşanla başlarsa altı ayda binden fazla olacağını söyledi. | Open Subtitles | نعم لديه كتاب يقول بأن يبدأ بتربية أرنبين وسوف يكون لديك 1000 خلال 6 أشهر |