| Basitçe, sorumlu olan kişi Çince argoda siyah tavayı taşıyan kişidir. | TED | بالأساس، شخص مسؤول بلغة صينية عامية هو الشخص الذي يحمل المقلاة السوداء. |
| Sonra Çinliler, sanırım tavayı Amerikalılara attı. | TED | وبعد ذلك قام الصينيون بإلقاء المقلاة مرة أخرى على الأمريكيين. |
| Kızartmadan önce, tavayı yüksek derecede ısıtmak istiyorum. | Open Subtitles | قبل أن نحمّصه، أريد الحصول على حرارة في المقلاة لطيفة وعالية. |
| Nasıl bir budala başında durmadan yağlı tavayı ocakta bırakır? | Open Subtitles | أية أحمق يضع مقلاة مليئة بالزيت على موقد بدون متابعه؟ |
| ve ben kızgın bir tavayı ayağıma düşürdüm ve kocaman bir baş parmağım oldu. | Open Subtitles | وقد أوقعت مقلاة على قدمي، وأصبح لديّ اصبع قدم متورّم. أتود أن أرسل إليك صورة؟ |
| Yanlışlarını ortaya çıkarma, yoksa sessiz bir perşembe günü koca bir tavayı temizlersin. | Open Subtitles | ولكن لاتفسد الأمور معهم وإلا فسوف تنظف دهون المقلاة سرا يوم الخميس |
| Neden tavayı bırakmıyorsun? | Open Subtitles | ولا يمكن قوله عبر الهاتف؟ هلا وضعت المقلاة من فضلك؟ |
| Ne diyeceğim, aslına bakarsan tavayı da almam lazım, ...bakır tavayı. | Open Subtitles | أتعرف ماذا ؟ أنا في الحقيقة أنا أريد المقلاة مع القاعدة النحاس |
| Küçük bir şey ama eskiden tavayı yakmadan bir şey pişiremezdi. | Open Subtitles | أنا اعلم انه شيء بسيط ولكن قد كان عاجز عن فعل اي شيء وفي المقلاة بدون أن يحرقها |
| Bu tavayı almak için birini harcadım! | Open Subtitles | أنا قتل أحدهم لكي احصلى على هذا المقلاة. |
| Hey, zıbık. Aynı tavayı 20 dakikadır ovuyorsun. | Open Subtitles | يامحبة النظافة انت تفركين نفس المقلاة منذ 20 دقيقة |
| Ama şu tavayı bir bulabilirsem... | Open Subtitles | ولكن إن كان بوسعي إيجاد تلك المقلاة |
| - Turuncu tavayı ilk kez duyuyorum. | Open Subtitles | المقلاة البرتقالية أمراً جديداً |
| Riley'e, sana verdiğim o yapışmaz tavayı ödünç vereceğim. | Open Subtitles | سوف أقرض " رايلي " المقلاة بلا مقبض التي أعطيتها لك |
| Benim için de değerli. Şu tavayı versene. 300 dolar değerindeler. | Open Subtitles | اعطني هذه المقلاة انها تساوي 300 دولار |
| Sen bir tavayı bile kullanamazsın! | Open Subtitles | لا تجيدين حتى إستخدام المقلاة |
| tavayı öyle bir ısıtırım ki, buharıyla açarız. | Open Subtitles | يمكنني غلي مقلاة حارّة للغاية, جعلها تتبخّر. |
| Hangi tavayı kullanacağım, ne kadar tuz atacağım, kaç dakika pişecek. | Open Subtitles | أي مقلاة أستخدم كم مقدار الملح ما قوة اللهب |
| - O bir inek Walter. tavayı bile sindirir. - Ne yapıyor? | Open Subtitles | إنّها بقرة يا (والتر)، يمكنها أن تهضم مقلاة |
| tavayı kast etmedim. | Open Subtitles | لا مقلاة نويت |