| Hayatını kazanmak için mavi şort giyen bir adamdan moda tavsiyesi almayacağım. | Open Subtitles | لن أخذ نصائح بالموضة من شخص يرتدي سروال قصير أزرق لأجل معيشته. |
| Teğmen Harris... son dakika ipucu ya da tavsiyesi? | Open Subtitles | ملازم أول هاريس أي نصائح أو إقتراحات في آخر دقيقة ؟ |
| Eğer üvey babası olacaksan, ona biraz baba tavsiyesi vererek başlamak zorundasın. | Open Subtitles | إن كنت ستصبح زوج أمها, فسيتوجّب عليك التناقش بإلقاء بعض النصائح الأبويّة |
| Bu mükemmel aşk tavsiyesi, erkeklerle oyun oynamayı seven birinden geliyor. | Open Subtitles | وتأتى تلك النصيحة العبقرية من واحدة تحب ان تمرح مع الرجال |
| - Birkaç anne tavsiyesi alabilirim. | Open Subtitles | أتعرف أنا يمكنني الإستفاده من نصيحه أموميه |
| Bunu alnına bastır. Veteriner tavsiyesi. | Open Subtitles | أبق هذه على جبهتك، إنها أوامر الطبيب البيطري |
| Ama ben olsam ondan doğum kontrolü tavsiyesi almazdım. | Open Subtitles | لكنني لن آخذ نصائح عن حبوب منع الحمل منها, |
| Bize kumar tavsiyesi verebilir mi acaba? Uzun zamandır at yarışı oynamadım. | Open Subtitles | هل سيقوم العراف بإعطائي نصائح حول الأسهم بما أنه هنا ؟ |
| İkiniz de ilişki tavsiyesi vermeyi kesin. | Open Subtitles | يجب أن تتوقفا عن اعطاء نصائح عن العلاقات |
| 480 km uzaktan sana bir baba tavsiyesi verebilirim. | Open Subtitles | حسناً، استطيع تقديم نصائح أبوية عن بعد 300 ميل |
| Çocuksu sarhoşlardan daha iyi kimse bana ebeveyn tavsiyesi veremez. | Open Subtitles | لا أحد أفضل من السكير العقم ليعطواْ نصائح أبوية |
| Ne konuştuklarını bilmeyen insanların en kötü beş tavsiyesi. | Open Subtitles | خمس نصائح في المراتب الأولى من الناس الذين لا يدركون عن ماذا يتحدثون. |
| Peki ama ben kariyer tavsiyesi sormak için yanlış kişiyim. | Open Subtitles | أجل، أن الشخص الذي يجب ألا يُسأل عن النصائح المهنية |
| Onunla ilk tanıştığımda bana bir tavsiyesi oldu. | Open Subtitles | في مقابلتنا الأولى كان لديه بعض النصائح الجيدة لى |
| Ama Profesör Doğru Adam'ın sana bir tavsiyesi var. | Open Subtitles | ولكن البوفيسور فاعل الصواب يعطيك النصيحة |
| Sen kör bir babasın Şimdide basketbol tavsiyesi mi veriyorsun? | Open Subtitles | انت الاب الاعمى , اعطاء نصيحه كره سله حقآ |
| Doktorun tavsiyesi hayatım. | Open Subtitles | - أوامر الطبيب، يا عزيزي. حسنا، أستطيع أن أرى أي نوع من مساء هذا هو ستعمل يكون. |
| merhamet tavsiyesi olmadan ölüm cezasıyla jüri kurulu hükmüyle suçlu bulabilirsiniz. | Open Subtitles | .. بدون توصيات بالرحمه هذا القرار يحمل فى طياته حكما بالموت |
| En iyi arkadaşıyla sevgilisinin arasını bozmak için eski sevgilisiyle sevişmesini kaydeden bir kadından ebeveynlik tavsiyesi alamam, üzgünüm. | Open Subtitles | عفوا إذا كنت لا أخذ مشورة التربية من امرأة سجلت لنفسها شريط جنسي مع صديقها السابق اعلم ذلك, ذلك كان خـطأ |
| Eğer polisten cevap gelirse, ya da kariyer tavsiyesi istersen, beni arayabilirsin. | Open Subtitles | لذا ان حصلت على رد من الشرطة او حتى لنصيحة بشأن حياتك المهنية انا متوافر |
| Bedava bir hukuk tavsiyesi ister misiniz beyler? | Open Subtitles | انظر،اذا كنت تريد بعض المشورة القانونية المجانية، أولاد؟ |
| Evet, duydum. Ama tavsiyesi yine de güzel. | Open Subtitles | -أجل، سمعتُ بذلك، لكنّ نصيحته لا تزال مفيدة |
| Bayan Cecil Forrester'ın ailesine mürebbiye kontenjanından girdim ve onun tavsiyesi üzerine adresimi reklam sütununda yayınladım. | Open Subtitles | عند عائله السيده سيسل فورستر كمربيه اطفال و بناء على نصيحتها فقد نشرت عنوانى |
| Bana bir arkadaşımın tavsiyesi ile gelmiştin, Alexander Marquet'in. | Open Subtitles | لقد جئت إلى بتوصية كبيرة من صديقى ألكسندر ماكيوا |
| Sorgulama için merkeze gelmeyi kabul etti, ama şimdi avukatının tavsiyesi yüzünden tek kelime etmiyor. | Open Subtitles | وافق على المجيء لاستجوابات أكثر والآن لن يقول شيئاَ بناء على نصيحة المستشار |
| İkinci olarak da, afili bir restoran tavsiyesi istiyorum. | Open Subtitles | و الشيء الثاني أحتاج نصيحتك بشأن إختيار أفضل مطعم من أجل أمور العمل |
| Bana bu kendi hâlindeki kızdan aşk tavsiyesi mi getirdin? | Open Subtitles | أتيت لي بنصح غراميّ من (ترودي) المحتشمة؟ |