| Teğmenin, Güverte topu... Eğer su seviyesinin altına ateş edersek... Hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | سيدى الملازم , المدافع على سطح الغواصة اذا اطلقنا النيران على خط الماء |
| Kibirli, küstah bir Teğmenin komutanına kafa tutup, bundan sıyrılmasına göz yumamam. | Open Subtitles | انا لا اقترح ان نترك هذا الملازم الغبى المتعجرف. يتدخل فى شئون قواده ويتمادى فى هذا |
| O'Neill, Teğmenin kıçında dolaşmaya başladı mı? | Open Subtitles | هل لديه مكانه خاصة لدى الملازم ؟ كيف يحدث هذا ؟ |
| Öncelikle, Teğmenin kendisini çok daha iyi hissettiğini belirtmek isterim. | Open Subtitles | حسنا أولاً أولاً الملازم قد تحسنت و هذا يسعدني |
| Korkak olmayıp, savaşsaydın Teğmenin kim olmasını isterdin, sen mi ben mi? | Open Subtitles | حسن لو لم تكن جبـانـا و قـاتلت من ترغب أن يكون ملازمك أنـا أم أنت ؟ |
| Teğmenin karınızla ilgili bir araştırma yapmış olması şans. | Open Subtitles | اعتبر نفسك محظوظاً لأنّ الملازم قامت ببحث عن زوجتك |
| Teğmenin aklı başına gelirse, bu olay siciline geçmemeli. | Open Subtitles | إن عادت ذاكرة الملازم إليه فهذا لا يجب أن يُكتب في سجلّه |
| Yarısı burada. Yarısı da Teğmenin bildiği bir yerde. | Open Subtitles | نصفهم هنا والنصف الآخر مع الملازم في مكان آخر |
| Ve resimde çıkan şey Teğmenin vuruluş... anıymış kafadan. | Open Subtitles | و أُلتقطت الصوره الملازم يتلقى طلقه فى الرأس |
| Teğmenin, haftasonu için eve gideceğini farkettim. | Open Subtitles | خمنت أن الملازم سيعود إلى منزله في تلك العطله لكن الطريق الخلفي الذى كان يحب القيادة فيه |
| Cinayet nedeni, Teğmenin cep telefonunu arama fırsatı... | Open Subtitles | الدافع, الفرصة الإتصالات التي تسلمها الملازم على هاتفه؟ |
| Değil ama Teğmenin söylediğine göre, limanda birisi ile kahvaltı yapacaklar. | Open Subtitles | لا ، لكن الملازم أخبرني أنه سيتناول الفطور مع أحدِهِم في الميناء |
| Teğmenin yine kendini asmaya kalktığını kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا تخبر أحداً بهذا مساعد الملازم حاول شنق نفسه مجدداً |
| Bence Teğmenin ofisine bi git | Open Subtitles | أعتقد أنك ستريدين الذهاب إلى مكتب الملازم ماذا حدث؟ |
| Bu öğlen, eski Teğmenin bedeni otel odasında ipe asılı halde bulundu. | Open Subtitles | فى ظهر هذا اليوم, جثة الملازم السابق وُجدت فى الغرفه بالفندق, مشنوقه من الرقبه. |
| Dava boyunca ona ihtiyacımız olur diye Teğmenin size söylemesini istemedik. | Open Subtitles | طلبنا من الملازم أخفاء هذا حتى نتأكد أننا لا نحتاجه لقضية العصابات |
| Teğmenin yerini bulabildiniz mi, Ajan McGee? | Open Subtitles | اي حظ في تحديد مكان الملازم ، العميل مكجي ؟ |
| Teğmenin tekrar yürüyebilmesi için 90 dakikalık vakti var. | Open Subtitles | الملازم لديها نحو 90 دقيقة النافذة اذا كان يريد أن يمشي مرة أخرى. |
| Teğmenin büyünün işe yaraması için bir yol bulduğunu sandım. | Open Subtitles | كنت أعتقد بأن سيادة الملازم كانت تقصد تعويذة مناسبة |
| Hayır,bu sadece Teğmenin bu sabahki içtimada mükafata layık ... bir subaya taktığı ufak bir şey. | Open Subtitles | لا, هذا مجرد شىء بسيط ...منحه لى الملازم أول كضابط يستحق المكافأة بشكل خاص أثناء تفقّد الغائبين هذا الصباح |
| Senin Teğmenin olduğunu biliyorum. Sen işini yap. | Open Subtitles | أعرف أنه ملازمك وعليك القيام بما عليك فعله |
| Teğmenin işini bölerseniz sadece Klingonlar'ın değil Teğmen Uhura'nın da gazabını üzerinize çekersiniz. | Open Subtitles | وإذا قمت بالاعتراض ستلقى غضب الأعداء بالاضافة الى غضبها أيضا |