| Huston'ı ilk tedavi eden doktorlar, kalıcı bitkisel hayatta olduğuna kanaat getirerek yanlış tanı koymuşlar. | Open Subtitles | الطبيب الذي عالج هيوستون في البدايه أخطأ في تقدير حالته عندما قال أنه في حالة غيبوبة دائمه |
| Ve hastalarını tedavi eden bir doktora kazığa oturtulmuş demir bir direk bulunduğunu söyledim. | Open Subtitles | وقيل لي أن الطبيب الذي عالج المرضى قد عثر عليه مخزوقاً بعمود حديدي |
| Öldüğü gün sabah saatlerinde Bay Amberiotis'i tedavi eden diş hekiminin kendisi de ölmüş anladığım kadarıyla. | Open Subtitles | طبيب الأسنان الذي عالج السيد "أمبريوتيس" في وقت سابق من ذلك اليوم -هو نفسه ميّت الآن؟ -هذا ما أعرفه يا سيدي |
| Boynunu tedavi eden kişiye bisikleti vereceğini söylemiştin. | Open Subtitles | لانك قلتي انك ستعطين الدراجه للذي يعالج رقبتك ويذهب ألمها |
| O halde neden kraliçeyi tedavi eden doktoru düşünmeyelim ? | Open Subtitles | لذا، لمَ لا يكون الطبيب الذي يعالج الملكه؟ |
| On yıllar sonra polyoyu tedavi eden dahi olarak göklere çıkarıldı. | Open Subtitles | عقود بعد ذلك اعتبروه العبقري الذي شفى شلل الأطفال |
| Onu hemşire yapar, ya da tedavi eden doktor. | Open Subtitles | دعى الممرضات يظهرون الرحمه والاطباء يعالجون |
| Tutuklanmadan birkaç sene önce seni tedavi eden psikiyatrist hani? | Open Subtitles | الطبيب النفسيّ الذي عالجك منذ بضع سنين قبل اعتقالك؟ |
| Sir Roland ve Kralı tedavi eden kadın vardı hani? - Caris Wooler. | Open Subtitles | ماذا عن المرأة التي عالجت السيّد (رولند) والملك؟ |
| Burası Amy Cassandra'yı tedavi eden psikologun muayenehanesi. | Open Subtitles | هذا مكتب الطبيب النفسي الذي عالج "آمي كاساندرا". |
| Tamam, o halde Mandy'i birkaç gün önce tedavi eden acil servisteki doktorla temasa geç. | Open Subtitles | حسناً، إذن اتّصل بطبيب غرفة الطوارئ الذي عالج (ماندي) قبل يومين. |
| Bu, Cooper'ı tedavi eden doktor Glen Durant. | Open Subtitles | هذا (غلين دورانت)، الطبيب .(الذي عالج (كوبر |
| Hani şu Mandy'i tedavi eden acil servis doktoru var ya? | Open Subtitles | طبيب الطوارئ الذي عالج (ماندي)؟ |
| Doğum kusurlarını tedavi eden bir 4400... | Open Subtitles | واحد من الـ 4400 يعالج العيوب الجينيه للمواليد |
| O geçmiş hayatların iblislerini saplamak yerine anne sorunlarını tedavi eden bir koca istedi. | Open Subtitles | لقد أرادت زوجاً يعالج مشاكل أمّها بدلاً من الحفر في الحياة الماضية للشّياطين |
| David'in Düş Gölgesi zehrini tedavi eden su onu adaya bağladı. | Open Subtitles | الماء الذي شفى (ديفيد) مِنْ "ظلال الأحلام" قوّته مستمدّة مِن الجزيرة، فإذا رحل... |
| Kendini tedavi eden bir sürü doktor vardır. | Open Subtitles | الكثير من الأطباء يعالجون نفسهم بأنفسهم |
| Elbette hatırlıyorsun. Ben Jeremy. İlk gelişinde seni tedavi eden doktorum. | Open Subtitles | بالطبع تذكريني، أنا (جيرمي)، الطبيب الذي عالجك عند وصولك |