| Çok tehlikeliydi ve neredeyse birisi ölüyordu. | Open Subtitles | بل كان خطيراً للغاية وأشرف أحدهم على الموت |
| - Çok tehlikeliydi. - Ama neredeyse başarmıştık. | Open Subtitles | كَانَ خطيراً جداً لقد كُنّا تقريباً هناك |
| Seninle tanışmak çok tehlikeliydi, Miguel Bain. | Open Subtitles | لقد كَانَ إجتماعاً خطراً لقائي بك ميجيل باين |
| 160 feet derinliğine daldım, ki bu yaklaşık 16 katlı bir bina yüksekliğidir, ve yukarı çıkarken suyun altında bayıldım, bu oldukça tehlikeliydi, insanlar böyle boğuluyor. | TED | فغصت إلى عمق 160 قدم أي عمق يقارب إرتفاع 16 طابقاً وعندما كنت أهم بالصعود .. أُصبت بالإغماء وهذا أمرٌ خطير .. إذ هكذا يغرق الأشخاص |
| Gerçekten ölüm tuzağıydı. Yani, inanılmazdı, oldukça iyi çalıştı fakat gerçekten tehlikeliydi. | TED | في الحقيقة, كانت شديدة الخطورة , لكنها مذهلة فعلاً، كانت مذهلة جداً, لكنها أيضاً خطيرة في نفس الوقت. |
| Çok tehlikeliydi ve seni canlı görmeyi, güçlerin olmadan görmeye yeğlerim. | Open Subtitles | كانت خطرة للغاية سأفضل أن تكوني معي بدون قواكِ عن |
| Yaptığın şey, senin gibi yetenekli biri için dahi tehlikeliydi. | Open Subtitles | مافعلته كان خطيراً,حتى بالنسبة لشخص موهوب مثلك |
| İki polis memurunu arka arkaya öldürmek tehlikeliydi. | Open Subtitles | قتل رجلي شرطة في مثل هذا التعاقب سريع كان خطيراً. |
| Madem babam bu kadar tehlikeliydi, neden onu hiç tutuklamadınız? | Open Subtitles | لو كان أبي شخصاً خطيراً فلماذا لم لا تقوموا باعتقاله إذاً |
| İki polis memurunu arka arkaya öldürmek tehlikeliydi. | Open Subtitles | قتل رجلي شرطة في مثل هذا التعاقب سريع كان خطيراً. |
| Seninle tanışmak çok tehlikeliydi, Miguel Bain. | Open Subtitles | لقد كَانَ إجتماعاً خطراً لقائي بك ميجيل باين |
| Beni o tesisten çıkarmak tehlikeliydi. Kendi çıkarınızı düşünmediniz. | Open Subtitles | تهريبي من ذلك المكان كان خطراً وعملاً غير أناني |
| Bu sefer gerçekten tehlikeliydi, seni piç. | Open Subtitles | لقد كان خطراً جداً بحق هذه المره، ايها الوغد |
| Sonra aşağıya geldi, yüzünden anlaşıldığı üzere tehlikeliydi. | Open Subtitles | لذاينزلمُتسحّباً، وهوَ شخص خطير أستطيـع أن أرى ذلك في وجهه |
| Yemin ederim ocağın başındayken elinde tüfekle olduğundan daha tehlikeliydi. | Open Subtitles | والله انه كان خطير حتى قدام الفرن اكثر من انه ماسك بندق |
| Bu seferki çok tehlikeliydi onu sen kurtardın. | Open Subtitles | ذلك الوقت خطير جداً ونحن أنقذناه باللحظة الأخيرة |
| Sizinle iletişime geçmesi için bir grup adam gönderecektik, ...ama yollar çok tehlikeliydi. | Open Subtitles | , كنا سنرسل دعوة لكي نقوم باتصال بينكم ,ولكن الطرق كانت خطيرة وغيرت امنة |
| İyi niyetle yapılmış olabilir, ama çok saf ve çok tehlikeliydi. | Open Subtitles | ربما كانت سياسته حسنة النية ولكنها كانت ساذجة وكانت خطيرة |
| Ama onlar için gerçek tehlikeliydi. | TED | لكن بالنسبة لهم ، كانت الحقيقة خطرة. |
| Seni yanımda götüremezdim. Çok tehlikeliydi. | Open Subtitles | لم أستطع أن أخذك معي اليوم لقد كان خطيرا |
| Sırf bana odaklanmışken durum yeterince tehlikeliydi zaten. | Open Subtitles | كان الوضع خطيرًا بما يكفي لمّا كانت مركّزةً عليّ وحسب... |
| Ve o tehlikeliydi. | Open Subtitles | ولقد كان خطيراُ |
| O an her şey normalmiş gibi davranmamız çok tehlikeliydi. | Open Subtitles | في ذلك الوقت كان من الخطر التفكير في أن العالم مازال طبيعي |
| Başka bir değer için çok yaşlı, çok uzun, çok sinirli ve tehlikeliydi. | Open Subtitles | قديم جدا، طويل جدا، غاضب جدا وخطير أن تكون له أي قيمة أخرى. |
| İnsanlarla görüştürülemeyecek kadar tehlikeliydi. | Open Subtitles | كان أخطر مِنْ أنْ يُسمح له بأيّ اتّصالٍ بشريّ. |
| çünkü düğmede elektrik vardı ve bu tehlikeliydi. Bize gelince, biz elektrik konusunda çok rahatız. | TED | لأنه كان بها كهرباء، و كان هذا خطرا. بالنسبة لنا، نحن سطحيين حول الكهرباء. |