| Gemimi tehlikeye atamam. Hele bu siste nereye gittiğini görmeden. | Open Subtitles | وأنا لن أعرض بسفينتي للخطر بشكل غير ضروري في هذا الضباب. |
| Scramanga'nın bir kurşunu için bu veya başka bir görevi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | وأنا لا أَستطيعُ تَعْرِيضها للخطر او أيّ مهمّة اخري لما سكارامانجا يقتلك برصاصة. |
| Servetimin yarısını yatırdığım ve milyarlar kazandırmaya hazır olan bir projeyi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | أنا لَنْ أُعرّضَ المشروع للخطر الذي إستثمرتُ فيه نِصْف ثروتِي، عندما يكون جاهزُ لإنْتاج البلايينِ. |
| Bina yeteri kadar sağlam görünüyor ama inişi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | المنشأة تبدو سليمة بما فيه الكفاية، لكني لن أخاطر بالهبوط.الكامل. |
| Ama sizi ve ailenizi tehlikeye atamam, efendim. | Open Subtitles | لكـن لا يمكنني المخاطرة بك أو بعائلتك |
| Hastaların hayatlarını bu yüzden tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان اخاطر بحياتهم بسبب اشاعة جنونية |
| İkinizin yüzünden her şeyi tehlikeye atamam isimlerinizi kitaplarda görmeyi bekleyemem. | Open Subtitles | أنا لن أعرض كل شئ للخطر لأنكما أنتما الإثنين لا تستطيعان إنتظار النهاية |
| Lise aşkına bir şeyler ispatlayacaksın diye ekibi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا أريد أن أعرض باقي الفريق للخطر لأن لديك شيءٌ ما لتثبته لحبيبتك من المرحلة الثانوية |
| Bak, makinistin teki kahraman olmak istiyor diye daha fazla çalışan ve mülk güvenliğini tehlikeye atamam. | Open Subtitles | اسمعي، لن أعرّض المزيد من الموظفّين و الملكيّات للخطر فقط لأنّ مهندساً يريد أن يلعب دور البطل |
| Bilerek ve isteyerek sivillerin hayatını tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أقوم عمداً وبدراية تعريض حياة الأبرياء للخطر. |
| Hiç birinizi bir daha asla tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني أن أُعرض أياً منكم للخطر بعد الآن |
| Ne yapmam gerektiğini biliyorum, seni tehlikeye atamam artık... | Open Subtitles | -أعرف بمـا يتوجّب عليّ عمله لا أستطيع الإستمرار بتعريضك للخطر |
| Tüm operasyonu tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يمكننى أن أعرض العملية برمتها للخطر |
| Gitmem gerek. Seni tehlikeye atamam. | Open Subtitles | على أن أذهب لا أريد أن أعرضك للخطر |
| Devam eden soruşturmayı veya hayatını tehlikeye atamam. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أسمح لك بتعريض تحقيق مفتوح... أو حياتك للخطر |
| Seni tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المجازفة بتعريضك للخطر |
| Ağabeyine saygısızlık yapıp seni tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني تعريضك للخطر احتراماً لشقيقك |
| Bir yıldır bekliyorum. tehlikeye atamam... | Open Subtitles | كنت على قائمة الإنتظار لهذه الوظيفه لمدة سنه ولن أخاطر |
| Normalde şimdi, senden hatıra kalması için neşterimle yanağını kesip bir damla kan alırdım ama bir daha kimsenin kan lamı bulmaması lazım, bunu tehlikeye atamam. | Open Subtitles | عادة, الآن أقوم بشق خدك بواسطة مِشرطي وأحصل على قطرة من دمك لأتذكرك بها لكن لا يمكن أن أخاطر |
| Hemşirelik benim hayatım. Bunu tehlikeye atamam. | Open Subtitles | التمريض هو حياتي , لا يمكنني أن أخاطر بذلك |
| Bunu tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يمكنني المخاطرة بهذا |
| Salgado'nun oğlunun ölmesi pahasına olsa da binlerce insanı tehlikeye atamam. | Open Subtitles | انا لن اخاطر بالالاف من الارواح حتى اذا يعني ان ابن سلجادو سيموت |
| Kim isterse istesin Mordred, halkımı tehlikeye atamam. | Open Subtitles | لا يُمكنني المُخاطرة بحياة المواطنين يا (موردرِد) أيًّا يكن من يطلب. |