| 4400'ler bana barınak, para ve ihtiyacım olan her şeyi vermek için özgürlüklerini tehlikeye attılar. | Open Subtitles | الـ 4400 الذين خاطروا بحريتهم لإعْطائي المأوى المال، تقريباً أيّ شئ إحتجتُ اليه |
| Bu iş için canlarını tehlikeye attılar. | Open Subtitles | الذين خاطروا بحياتهم من أجل القيام بذلك. |
| Ama yüksek-dereceli bir terörist alarmını tetikleyerek neden görevi tehlikeye attılar? | Open Subtitles | لِمَ يعرض المهمة للخطر من خلال إثارة إنذار عالي المستوى بالإرهاب؟ |
| Seni Strausser'dan kurtarmak için hayatlarını tehlikeye attılar. | Open Subtitles | عرضوا حياتهم للخطر من أجلك (محاولين إنقاذك من (ستراوسر |