| Dış dünyayla irtibat kurabilmek için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | إنها فرصتنا الوحيدة للوصول إلى العالم الخارجي. |
| Çalışsa iyi olur. Tek şansımız bu. | Open Subtitles | ـ من الأفضل أن تكون كذلك ـ إنها فرصتنا الوحيدة |
| Köpeklerin kokusundan kurtulmamız için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الوحيدة لمنع الكلاب من تعقب رائحتنا |
| Birilerinin müdahele etmesi için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الوحيدة التي ربّما يتدخّلون النّاس |
| Bu belki de onu yakalamak için Tek şansımız bu yüzden akıllıca oynamalıyız. | Open Subtitles | حسناً، قد يكون لدينا فرصة واحدة للقبض على هذا الشيء. |
| Eğer başarısızlığa uğrarsam, Tek şansımız bu kalır. | Open Subtitles | هذا أملنا الوحيد أذا فشلت سيدي |
| Bizimkileri bulmak için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | هذه هي الفرصة الوحيدة التي لدينا لإيجاد الرفاق. |
| İşin aslı, tüm risklere rağmen Tek şansımız bu. | Open Subtitles | ..في الحقيقة هي، بغض النظر عن المخاطر هذه هي فرصتنا الوحيدة |
| - Tek şansımız bu. - Peki, peki. | Open Subtitles | إنها فرصتنا الوحيدة حسنا, حسنا |
| Gitmeliyiz. Tek şansımız bu. | Open Subtitles | يجب أن نذهب إنها فرصتنا الوحيدة |
| Zaman kazanmak için tek şansımız, bu yüzden lütfen herkes havuz kulübesine gitsin. | Open Subtitles | إنها فرصتنا الوحيدة لكسب بعض الوقت... لذا, أرجوكم, إن أمكنكم الذهاب جميعاً لمخزن المسبح فحسب, |
| Bu geceden canlı çıkmamız için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | إنها فرصتنا الوحيدة للنجاة في الليل. |
| Bunu söyleyebilmek için Tek şansımız bu... | Open Subtitles | إنها فرصتنا الوحيدة لنقول هذا |
| Futbol takımını sahaya sürmek bir yana, oyuncu bulma konusunda aşama kaydetmek için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الوحيدة كي نقوم باكتشاف لاعبين أقل مستوى لكنهم سيسدون فراغ الفريق في الملعب |
| Tek şansımız bu. Ben babamı getiririm, sen kamyoneti getir, tamam mı? | Open Subtitles | هذه فرصتنا الوحيدة أنا أحضر والدي وأنت تحضر الشاحنة |
| Spock, seni geri çekiyorum! Olumsuz, onları kurtarmak için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | هذه فرصتنا الوحيدة لإنقاذ هذا الكوكب إذا ثار البركان سينهار |
| Biz üçümüz ve diğer altı kişi ile mi? Bu işteki Tek şansımız bu, biliyorsun. | Open Subtitles | يوجد منا ثلاث منا وست رجال لدينا فرصة واحدة بهذه كما تعرفين |
| Onlardan önce salgını bulmak için Tek şansımız bu. | Open Subtitles | هذا أملنا الوحيد لنعثر على الفيرس قبلهم |
| Hayatlarımızı geri almak için Tek şansımız bu | Open Subtitles | هذه هي الفرصة الوحيدة لاستعادة حياتنا |
| Tek şansımız bu olabilir. | Open Subtitles | ربما تكون هذه هي فرصتنا الوحيدة |
| Hayatta kalmamız için Tek şansımız bu gezegen ve çok geç olmadan bu gezegeni ele geçireceğiz. | Open Subtitles | هذا الكوكبُ هو فرصتنا الوحيدة للنجاة و سنستولي عليه قبلَ فواتِ الأوان |
| Tek şansımız bu. | Open Subtitles | إنه فرصتنا الوحيدة |
| Tek şansımız bu. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.إنّها فرصتنا الوحيدة |
| Tek şansımız bu olabilir. | Open Subtitles | ربّما تكون فرصتنا الوحيدة. |