| Doğru adamla hayatımı kurmak için benim tek şansımdı... tabi senin doğru erkeğin olmadan önce. | Open Subtitles | فرصتي الوحيدة للأستقرار مع الرجل المناسب فيما عدا أنها تحولت أنه رجلكِ الماناسب |
| Hamile kalmak için, bu tek şansımdı, Fakat, istemediğini bildiğim için, | Open Subtitles | كانت تلك فرصتي الوحيدة لأحمل ولكن لأنني علمت بأنه لم يرغب بذلك |
| Hayatınla ilgili bir şeyler yapman için tek şansımdı. | Open Subtitles | لقد كانت فرصتي الوحيدة لأجعلك تفعلين شيء بحياتك. |
| Sizi öldürerek profesöre komplo kurmak benim tek şansımdı. | Open Subtitles | تأطير الأستاذ الوفيات بك كان فرصتي الوحيدة. |
| Yollarda olmak kaçmak için tek şansımdı. | Open Subtitles | البقاء على الدرب كان فرصتي في الهرب |
| Ama bu benim tek şansımdı. | TED | ولكن كانت هذه هي فرصتي الوحيدة. |
| Evet, ama bu benim tek şansımdı. | Open Subtitles | نعم،أقصد... انها... انها،مثل، فرصتي الوحيدة. |
| Bu tek şansımdı. | Open Subtitles | هذه كانت فرصتي الوحيدة لعمل هذا. |
| Beklemek, benim tek şansımdı. | Open Subtitles | الإنتظار كان فرصتي الوحيدة |
| Lionel senin kimliğini gizli tuttu. Bu benim tek şansımdı. | Open Subtitles | ،أبقى (ليونيل) هويتك خفية كان فرصتي الوحيدة |