| Seni 1975 yılında tekrar gördüğümde zaman yolculuğunun tek açıklama olduğunu anladım. | Open Subtitles | لمّا رأيتك مجددًا عام 1975 أدركت أن السفر الزمنيّ هو التفسير الوحيد |
| Ama aklıma gelen tek açıklama bu. | Open Subtitles | .. لكنه التفسير الوحيد الذى يمكننى ايجاده |
| Lt tek açıklama. Lt sahip en güçlü bir l var. | Open Subtitles | إنه التفسير الوحيد إنها أقوى شيء إمتلكته |
| Birileri bana tuzak kurdu. Bu aklıma gelen tek açıklama. | Open Subtitles | هذا هو التفسير الوحيد الذي يمكنني التفكير فيه |
| tek açıklama, etil-parathion dışında bir şeyden zehirlenmiş olmaları. | Open Subtitles | التفسير الوحيد هو أنه أصيب بالتسمم لشئ غير المبيد الإيثيلي |
| Hayır, sapkın zihninin bulabildiği tek açıklama bu. | Open Subtitles | لا، إنه التفسير الوحيد الذي توصل إليه عقلك المريض |
| tek açıklama, bu suyun çatı katından geliyor olması. | Open Subtitles | التفسير الوحيد ، طالما أن المياه اقادمة من منزل السقيفة هذا |
| tek açıklama, Belousov'un deneyinde hata yapmış olduğuydu, dolayısıyla çalışma açıkça "yayınlamaya uygun" değildi. | Open Subtitles | التفسير الوحيد لذلك أن بوريس قد أرتكب خطأ ما فى أثناء عمله وان اكتشافه ببساطة كان غير لائق للنشر |
| tek açıklama bu. Sekiz gündür burada çakılı kalmış durumdayız. Hareketsiziz. | Open Subtitles | هذا هو التفسير الوحيد لقد حوصرنا هنا لثمانية أيام |
| Aklıma gelen tek açıklama sevabına işler yapmayı bıraktığı şeklinde. | Open Subtitles | التفسير الوحيد لدي, أنه يتوقف ليمثل الاجتماع مع نفسه. |
| Aklıma gelen tek açıklama bu, tamam mı? | Open Subtitles | انه التفسير الوحيد الذي استطعت ان استخلصه حسنا |
| Aklıma gelen tek açıklama bu. | Open Subtitles | . ذلك هو التفسير الوحيد الذي يمكنني التفكير فيه |
| Seni 1975 yılında tekrar gördüğümde zaman yolculuğunun tek açıklama olduğunu anladım. | Open Subtitles | "عندما رأيتك مجدداً عام 1975" "أدركت أن التفسير الوحيد هو السفر بالزمن" |
| Eğer bu 24 yaşında bir kadınsa, ...elimdeki tek açıklama budur. | Open Subtitles | لكنكم تخبروني ان هذه السيده العجوز بالرابعه والعشرون هذا هو التفسير الوحيد لدي |
| Duyduğum tek açıklama da yaşlı, kör bir adamın bölük pörçük lafları. | Open Subtitles | و التفسير الوحيد لهذا كان من عجوز اعمي |
| Güneş patlamasının. tek açıklama bu. | Open Subtitles | التوهج الشمسي هو التفسير الوحيد. |
| Olası tek açıklama bu, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا هو التفسير الوحيد لذلك أليس كذلك؟ |
| Muhtemel tek açıklama, karnaval zaman olması. | Open Subtitles | التفسير الوحيد هو, تعلمين, إنه مهرجان. |
| Bu, bütün bunlar için elimdeki tek açıklama. | Open Subtitles | أنه التفسير الوحيد الذي املكه لهذا كله |
| En makul tek açıklama bu. | Open Subtitles | انه التفسير الوحيد الأكثر قبولاً |