| Yüzeyde oluşan kristal proteinler, ağ tabaka üzerindeki tek bir noktaya ışığı odaklamada yararlı olduğunu kanıtlayan bir şekil yarattı. | TED | البروتينات البلورية تتشكل على السطح تنشئ بنية تثبت جدواها في تركيز الضوء عند نقطة واحدة على الشبكية. |
| Altı buçuk milyar güneş tek bir noktaya sıkıştırılmış. | TED | 6,5 مليار شمس مختزلة في نقطة واحدة بسب الضغط. |
| Kendi yer çekiminden dolayı tek bir noktaya gelmiş. | Open Subtitles | سُحق و إنضغط إلى نقطة واحدة بواسطة جاذبيته الخاصة |
| Tanrı'nın tüm gücüyle tek bir noktaya saldırıp onu tamamen ve geri dönülemez şekilde ezdiği. | Open Subtitles | بقدرة الله تندفع باتجاه نقطة واحدة إلى أن نُسحق تماماً وبشكل لا رجعة فيه. |
| Şimdi tek bir noktaya bakıyorum çağlayan sularda | Open Subtitles | ثم أنظر إلى نقطة واحدة في المياه. |
| Gauss topunu tek bir noktaya yoğunlaştır. | Open Subtitles | ركزوا مدافع "غاوس" على نقطة واحدة. |