| Tehlikeli olduğunu biliyorum, ama elimizde bir tek bu var. | Open Subtitles | أنا أعلم أن الأمر خطير ولكن هذا كل ما لدينا |
| Aramızda bir tek bu sorun varsa, hemen buluşalım. | Open Subtitles | اذا هذا كل ماتوصلنا اليه دعنا نذهب للمقايضه |
| Elimizde bir tek bu var ve ben tekrar aramalarını bekleyemem. | Open Subtitles | هذا كل ما نملك و لا أستطيع أن أنتظر الى غاية أن يتصلوا بي مرة أخرى |
| Tamam, elimizde bir tek bu varsa, en iyi ihtimal de bu. Yola çıkalım. | Open Subtitles | صحيح، حسناً، إذا كان هذا كلّ ما نملكه، وهو أفضل رهاناتنا، فلنذهب. |
| Bu tepkiye neyin sebep olduğunu tam olarak bilmeden elimden bir tek bu gelir. | Open Subtitles | بدون معرفة سبب رد فعلها هذا ربما يكون هذا كل ما يمكنني فعله |
| - Bunu biliyorum, ben de kaçtım. Ama prensip gereği kaçıyoruz. Elimizde bir tek bu kaldı. | Open Subtitles | أعلم ذلك وأنا أيضاً، لكننا نعمل بمبادئ هذا كل ما تبقى لنا |
| Ama şu anda elimizden bir tek bu geliyor. | Open Subtitles | لكن هذا كل ما نستطيع فعله حاليا |
| Söyleyebileceğim tek bu var. | Open Subtitles | أنت تعب للغايه هذا كل ما سأقوله |
| Umarım sakıncası yoktur. Ellerinde tek bu vardı. | Open Subtitles | آمل ألا تمانع، هذا كل ما لديهم |
| Benim ailem artık bunlar, elimde bir tek bu kaldı. | Open Subtitles | وهذه هي عائلتي الآن هذا كل ما أملك |
| - Bende tek bu var. - Bunu sonra konuşuruz. | Open Subtitles | هذا كل مالدي - إذًا ، علينا أن نتماشى معه - |
| Beni terk ettiğinde bir tek bu kaldı. | Open Subtitles | هذا كل ما تركه لي عندما تركني. |
| - Elimizde tek bu var. Bekleyeceğiz. | Open Subtitles | حتى الآن هذا كل ما لدينا لنتمسك بها |
| - Aklıma bir tek bu geldi. | Open Subtitles | سأكون في مكتبي هذا كل ما خطر لي |
| - Elimizde bir tek bu var. | Open Subtitles | هذا كل ما لدينا. آسفة |
| Koleksiyonunda bir tek bu var. Kim bilir? | Open Subtitles | هذا كل ما تستطيعه تجاهها |
| Bir tek bu var. | Open Subtitles | هذا كلّ مـا لديّ |
| Size daha büyük bir anahtar vermem lazımdı ama bir tek bu küçüğü var. | Open Subtitles | يجب أن أملك مفتاح كبيراً لكي أعطيه لك. و لكن أنا أملك فقط هذا المفتاح الصغير. |
| Yanımda bir tek bu var ama ağrıyı dindirecektir. | Open Subtitles | انها كل ما لدي، ولكن ذلك سوف يساعدك مع الألم |
| Bu Renault Ellerinde bir tek bu vardı. | Open Subtitles | تجذب الأنظار إنها كل ما تبقى لديهم |
| Biliyorum, hava pek iyi sayılmaz ama kalan bir tek bu var. | Open Subtitles | أنا أعلم أن الهواء هو ليس كبيرا، لكن هذا هو كل ما حصلت على نقاط. |
| Fotoğraf çektirmeyi sevmediğin için elimde bir tek bu var. | Open Subtitles | هل حقا يكره التقاط الصور، لذلك هذا هو الوحيد الذي لم يقم. |