| Dünyamıza yeni tehditler getirmiştim. Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı tek kişi de benim. | Open Subtitles | جلبت تهديدات مستجدة لعالمنا ووحدي السريع كفاية لردعهم |
| Dünyamıza yeni tehditler getirmiştim. Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı tek kişi de benim. | Open Subtitles | جلبت تهديدات مستجدة لعالمنا ووحدي السريع كفاية لدرعهم |
| - Cevap verebilecek tek kişi de öldü. - Marriott mu? | Open Subtitles | الرجل الوحيد القادر على اخبارى قد مات ماريوت ؟ |
| Bir partinin başı dertte ve onu kurtarabilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | حفلة في خطر وأنا الوحيد القادر على عتقها |
| Bunu yapmam gerek. Yapabilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | أحتاج أن أفعل هذا وأنا الوحيدة التي أستطيع فعل ذلك |
| Yapılması gereken şeyler var ve bunları yapabilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | وأنا الوحيد الذي يمكنه فعلها عليك أن تعرف كم كان صعباً لأتجنب هذا الوقف |
| Bu soruya cevap verebilecek tek kişi de sensin. | Open Subtitles | والوحيد الذى يستطيع ان يجيبنى على السؤال هو انت |
| Bunu yapabilecek tek kişi de, dışarıda bekleyen polis. | Open Subtitles | والشخص الوحيد القادر على ذلك هو الشرطي الموجود في الخارج |
| Erimiş olması gerekiyordu. Bu güce sahip olan tek kişi benim. Geri alabilecek tek kişi de ben olmalıyım. | Open Subtitles | يفترض أنْ يذوب، فوحدي أمتلك هذه القدرة ويفترض أنْ أكون قادرة على إزالته |
| Onlardan beni koruyabilecek tek kişi de sensin. | Open Subtitles | وأنت هو الشخص الوحيد الذي يمكنه حمايتي منهم. |
| Buradaki tek kişi de sensin. Diğerleri nerede, bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت الوحيده التى عندى الآخرون كلهم متجولون |
| Dünyamıza yeni tehditler getirmiştim. Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı tek kişi de benim. | Open Subtitles | جلبت تهديدات مستجدة لعالمنا ووحدي السريع كفاية لردعهم |
| Dünyamıza yeni tehditler getirmiştim. Bu tehditleri durdurabilecek kadar hızlı tek kişi de benim. | Open Subtitles | جلبت تهديدات مستجدة لعالمنا ووحدي السريع كفاية لردعهم |
| Bir partinin başı dertte ve onu kurtarabilecek tek kişi de benim. | Open Subtitles | حفلة في خطر وأنا الوحيد القادر على عتقها |
| Hayır. Sorabileceği tek kişi de benim. | Open Subtitles | أجل، وأنا الوحيدة التي يُطلب منها. |
| Bunu bilen tek kişi de benim çünkü Bryan'ın bu konuda bir dosya hazırladığına tanık oldum. | Open Subtitles | وأنا الوحيدة التي أعلم بأمره لأنني رأيت (براين) يُنشيْ ملفاً عنه |
| İçerisindeki şeyi yenebilecek tek kişi de sensin. | Open Subtitles | والوحيد الذى يمكنه تدمير ما بداخله |
| Ve aramanız gereken tek kişi de bir avukat. | Open Subtitles | والشخص الوحيد الذي يجدر بك مهاتفته هو محامٍ. |
| Bu güce sahip olan tek kişi benim. Geri alabilecek tek kişi de ben olmalıyım. | Open Subtitles | يفترض أنْ يذوب، فوحدي أمتلك هذه القدرة ويفترض أنْ أكون قادرة على إزالته |
| İçlerinde daha önce gördüğü tek kişi de Steven'dı. | Open Subtitles | وكان ستيفين هو الشخص الوحيد الذي رأته من قبل |
| Buradaki tek kişi de sensin. Diğerleri nerede, bilmiyorum. | Open Subtitles | أنت الوحيده التى عندى الآخرون كلهم متجولون |