| Şu anda elimizdeki tek oda... balayı odası. | Open Subtitles | الغرفة الوحيدة المتوفرة لدينا هي جناح شهر العسل |
| Şu anda boş olan tek oda bu. Ve bunun için dışarıda bekleyen biri sürü insan var. | Open Subtitles | هذه هي الغرفة الوحيدة المتبقيّة و الناس يتمنّون الدخول إليها |
| O borunun üzerindeki tek oda o. | Open Subtitles | لا يوجد حل بديل إنها الغرفة الوحيدة فوق هذه الماسورة |
| Büyükannem hep derdi ki eğer evliliğini kurtarmak istiyorsan bunu yapabileceğin tek oda vardır. | Open Subtitles | جدتي دائماً قالت ذلك إذا اردتي الحفاظ على زواجَكَ هناك غرفة واحدة فقط لممارسة الجنس داخلها |
| Büyükannem hep derdi ki eğer evliliğini kurtarmak istiyorsan bunu yapabileceğin tek oda vardır. | Open Subtitles | جدتي كانت تقول دوماً أنه إنأردتِإنقاذزواجكِ.. فهناك غرفة واحدة فقط لفعل ذلك |
| Her evlilikte bir soruyu sormaya mecbur bırakan bir tek oda vardır. | Open Subtitles | هناك غرفة واحدة بكل زيجة تطرح السؤال |
| - Ellerinde olan tek oda, bu. - Onları arayabilir misin, lütfen? | Open Subtitles | هذه هي الغرفة الوحيدة التي لديهم هلا اتصلت بهم ارجوك؟ |
| 12 vermutlu kokteyl ısmarlayan tek oda burasıydı. | Open Subtitles | أنتم الغرفة الوحيدة التي طلبت اثنا عشر كأس مانهاتن |
| Bize patronluk taslayamadığı tek oda burası olduğu için burada saklanır oldum resmen. | Open Subtitles | لقد وجدتُ نفسي أختبئ هنا لأنها الغرفة الوحيدة في المنزل التي لا يمكنه أن يملي أوامره علينا فيها أخبارٌ رائعة |
| Elimizdeki tek oda, balayı suitidir, o da bir gecelik üç bin dolar. | Open Subtitles | الغرفة الوحيدة المُتاحة هي جناج شهر العسل بسعرِ 3.000 دولار للّيلةِ. |
| Burası BM'de izlenmeyeceğimiz tek oda. | Open Subtitles | إنها الغرفة الوحيدة في الأمم المتحدة التي لا نراقبها |
| Pornonun çalıştığı tek oda, o yüzden para almıyorum. | Open Subtitles | إنها الغرفة الوحيدة التي يصورون فيها الأفلام الإباحية، لذا علي إبقاؤها فارغة. |
| Burası hırsızın kameraları kapadığı tek oda. | Open Subtitles | تلك هى الغرفة الوحيدة التي عتم فيها السارق على الكاميرات |
| Evet, ikinize tek oda. | Open Subtitles | .اجل , فقط غرفة واحدة بالتحديد |
| tek oda tutarak. | Open Subtitles | بأخذ غرفة واحدة بدل إثنتين ... |
| - tek oda mı var? | Open Subtitles | غرفة واحدة فقط؟ |
| tek oda. | Open Subtitles | غرفة واحدة |
| - tek oda yeter. | Open Subtitles | - غرفة واحدة - |