| Bu 7 kadının diğer tek ortak noktası sizin kuruluşunuz. | Open Subtitles | الشيء الآخر الوحيد المشترك بين هؤلاء النساء السبع هو مؤسستك |
| Bütün kurbanların tek ortak noktası. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد المشترك بين جميع الضحايا |
| Diana ve Elizabeth'in tek ortak noktası, amcam Jack. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد المشترك بين دايانا , واليزابيث هو عمي , جاك |
| Bizimle nehrin öteki tarafındakilerin tek ortak noktası var. | Open Subtitles | نحن والأخرون هنا على الجانب الآخر من النهر لدينا شيء واحد مشترك |
| Hepsinin bir tek ortak noktası var. | Open Subtitles | جميعها مع عامل واحد مشترك. |
| Muhtemelen hayır. Onlar ikimizin tek ortak noktası. | Open Subtitles | كلا على الأرجح، أعني أنهما الشيء الوحيد المشترك بيننا |
| Herhalde hepimizin tek ortak noktası. | Open Subtitles | يبدو أن هذا الشيء الوحيد المشترك بيننا |
| Alberto, Jorge ve Chapo'nun tek ortak noktası içeriye girmiş olmaları. | Open Subtitles | الشيء الوحيد المشترك بين ألبرتو ، خورخي ، و شابو كان وقت العقوبة |
| Şimdi, yer değiştiren tüm arabaların tek ortak noktası hepsinin aynı güvenlik sistemine sahip olması. | Open Subtitles | والآن، الشيء الوحيد المشترك بين جميع السيارات المفقودة --هو أن لدى جميعهم ذات نظام الحماية |