| Ufak bir bıçak kayması... Sonsuza kadar tekerlekli sandalyeye mahkum olur. | Open Subtitles | ولو فشلت سيظل على الكرسي المتحرك بقية عمره |
| Hayatta kalırsa belden aşağısı felçli halde tekerlekli sandalyeye mahkum olacak. | Open Subtitles | إذا نجا، سيكون مشلولاً في منطقة الخصر ويقضي حياته على الكرسي المتحرك |
| Ben tekerlekli sandalyeye mahkum bir adamım. | Open Subtitles | وانا الشخص الذي على الكرسي المتحرك |
| Julia tekerlekli sandalyeye mahkum olabilir. | Open Subtitles | قد تبقى يوليا على كرسي متحرك للأبد |
| Çok şükür tekerlekli sandalyeye mahkum değilim. | Open Subtitles | شكرا يا آلهي لاني لست على كرسي متحرك |
| Omer Malik'in Savunma Bakanlığı'nda çalışan, devlete kızgın tekerlekli sandalyeye mahkum biri olduğumu düşünmesini istedik. | Open Subtitles | لأجعل عمر مالك يُصدق أنه يقوم بتوظيف موظف ساخط من وزارة الدفاع يجلس على كرسى متحرك |
| Ben dört yıl boyunca felçli bir şekilde tekerlekli sandalyeye mahkum kaldım. | Open Subtitles | كنت مشلولاً بمقعد متحرك لأربع سنوات |
| tekerlekli sandalyeye mahkum zavallı bir herifle. | Open Subtitles | فتى مسكين على كرسي متحرك |
| tekerlekli sandalyeye mahkum lanet olası bir pezevenkle. | Open Subtitles | وغد قذر على كرسي متحرك |
| Patronum hayatının sonuna kadar tekerlekli sandalyeye mahkum. | Open Subtitles | و رئيسى على كرسى متحرك للأبد. |
| Dört yıl boyunca tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştım. | Open Subtitles | كنت مشلولاً بمقعد متحرك لأربع سنوات |