| Hayatının aşkıyla 85 yaşında karşılaşmıştı ve ona evlenme teklif edecekti ama öldü. | Open Subtitles | لقد قابل حب حياته وهو في الـ85 وكان سيتقدم لخطبتها لكنه مات |
| Ziva onu öldürdüğü sıralarda, Ari bana evlenme teklif edecekti. | Open Subtitles | كان سيتقدم للزواج بي عندما قتلته |
| - Çünkü evlenme teklif edecekti. | Open Subtitles | لأنه كان سيتقدم لي |
| - Oliver 3 ay önce teklif edecekti. | Open Subtitles | (أوليفر) كان سيطلب يدي منذ 3 أشهر. -ماذا؟ |
| Aslında iyi taktikti. Sürekli kendi kendime bana reklam işi teklifi edecek diye düşünüyordum. Belki de yarın sabah teklif edecekti. | Open Subtitles | كانت خطة جيدة، ظللت أفكر بأنه سيطلب مني وظيفة مخرج إعلانات. ربما كان سينتظر حتى صباح الغد |
| Sanırım bu günlerden birinde evlenme teklif edecekti. | Open Subtitles | اظن بانه كان سيطلب مني الزواج هذه الايام |
| - Jimmy bana evlenme teklif edecekti. | Open Subtitles | - جيمي كان سيتقدم |