"teklif etmiş" - Translation from Turkish to Arabic

    • لقد طلب
        
    • لقد عرض
        
    • عرض على
        
    • وعرض عليها
        
    • ما عرض
        
    • عرض عليه
        
    • عرضت عليه
        
    • عرضو
        
    • طلب منها
        
    • طلب يدها
        
    Cezasının azaltılması karşılığında Milli Güvenlik'e bilgi vermeyi teklif etmiş. Open Subtitles لقد طلب أن يُبادل المعلومات مع مجلس الأمن القومي كوسيلة للتساهل
    Otobüs durağında yine bir fahişeye evlenme teklif etmiş. Open Subtitles لقد طلب الزواج من بائعة هوى أُخرى عند موقف الحافلات
    Dün gece ofisinde buluşmaları karşılığında Amanda adında birine 1000 dolar teklif etmiş. Open Subtitles لقد عرض ألف دولار ليجري لقاءً في مكتبه الليلة الماضية "شخصية تُدعى "آماندا
    Bayağı ilgi var. Kendisi teklif etmiş. Open Subtitles هناك الكثير من الإهتمام لقد عرض القيام بذلك
    Kertenkele, benim kıçımı canlı getirmesi için Dakota'ya 250 bin teklif etmiş. Open Subtitles ـ "ليزارد" عرض على "داكوتا" 250 ألفاً لـِـكَــى تسلمنى حياً له
    Babası herşey için özür dilemiş ve hatta, ona bir midilli almayı bile teklif etmiş. Open Subtitles لقد قالت بأنّ والدها يعتذر عَن كلِّ شيءٍ، وعرض عليها حتّى أن يشتري لها مهرًا.
    Biri Han'a bir paket teslim etmesi için bin dolat teklif etmiş. Open Subtitles شخصاً ما عرض 1000 دولار على (هان) من أجل أن يوصل غرض
    Johnny'yi bırakması için 10,000 dolar teklif etmiş. Open Subtitles و عرض عليه 10 ألاف دولار مقابل انهاء العقد
    O da, ona iş teklif etmiş. Open Subtitles وقد عرضت عليه عمل
    Anlaşılan benim bir elemanım, yetkisi olmadığı halde sana bir fiyat teklif etmiş. Open Subtitles نعم , اتضح أن موظفيني عرضو عليكي سعر غير مخولين بعرضه
    Biz gittikten üç gün sonra çıkma teklif etmiş. Open Subtitles لقد طلب منها الخروج بعد أن عدنا بثلاثة أيام
    Aradığımda, henüz yeni evlenme teklif etmiş. Open Subtitles لقد طلب يدها للتو عندما اتصلت عليها.
    Brooke, Lindsey'e evlenme teklif etmiş. Open Subtitles (لقد طلب الزواج من (ليندزي)، يا (بروك
    Castle, Tessa'nın dairesine gidip işleri yoluna koymayı teklif etmiş ve bu da cinayetin işlendiği gece olmuş. Open Subtitles لقد عرض أن يأتي إلى شقتها ليُصلحا ما بينهما، وكانت تلك ليلة الجريمة.
    Bak, 1 milyon ruble teklif etmiş. Open Subtitles أنظر ، لقد عرض 1000000 روبل.
    Bizi öldürmeleri için adamlara 100.000 dolar teklif etmiş. Open Subtitles ! لقد عرض 100 ألف دولاراً لمـَن يقتلنا
    İsimsiz bir bağışçı Heather'ın tüm faturasını ödemeyi teklif etmiş. Open Subtitles يبدو أن هناك متبرع مجهول عرض على أن يتكلف بفاتورة (هيذر)
    Sör Richard, Anna'ya hareketlerinizi rapor etmesi için para teklif etmiş. Open Subtitles السيد (ريتشارد) عرض على (آنا) بعض النقود لكي تقوم بالتقرير عن نشاطاتكِ إليه
    Kadını arabayla eve bırakmayı teklif etmiş, o da kabul etmiş. Open Subtitles وعرض عليها أن يوصلها إلى المنزل، فوافقت.
    - Çünkü birisi Manny'ye 5000 $ teklif etmiş. Open Subtitles -لأن أحد ما عرض على (ماني )... خمسة آلاف دولار للشقة...
    CEO, ona kendi evinden bir oda teklif etmiş. Open Subtitles عرض عليه المدير التنفيذي غرفة في منزله لا؟
    Fox 2006'da çuvalla para teklif etmiş Open Subtitles قناة "فوكس" عرضت عليه مبلغ ضخم عام 2006
    Anlaşılan benim bir elemanım, yetkisi olmadığı halde sana bir fiyat teklif etmiş. Open Subtitles - اتضح أن موظفيني عرضو عليكي سعر غير مخولين بعرضه
    İki hafta sonra anneme evlenip Illiois'e taşınmayı teklif etmiş. Open Subtitles وبعد اسبوعين طلب منها الزواج والانتقال الى الينوي
    Çoktan evlenme teklif etmiş olabilir. Bugünlük bizden bu kadar. Open Subtitles -أبوكِ مع فتاة جميلة كتلك، لكان قد طلب يدها للزواج .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more