| Zararı karşılamayı teklif etmişler ama gerek olmadığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | لقد عرضوا تعويضا، ولكن سأقول لهم لا حاجة لذلك. |
| Onları başlarından atıp gönderebilmek için para teklif etmişler. | Open Subtitles | لكى يتخلصوا منهم عرضوا عليهم مالاً لكى يرحلوا |
| Yapımcılar bu rolü öncelikle bir başkasına teklif etmişler; | Open Subtitles | المنتجون عرضوا الدور في الأصل على شخص آخر |
| Az önce avukatlarımla konuştum. Pazarlığa oturmayı teklif etmişler. | Open Subtitles | تحدثت مع المحامين لقد عرضوا اتفاقية تخفيف حكم |
| Bir kel kartal vurmak için para teklif etmişler, o da kabul etmiş. | Open Subtitles | فلقد عرضوا عليه مالاً كي ، يطلق النّار على نسرٍ أصلع . وقد قبل بِه |
| Sana sözleşme teklif etmişler ama bana hiç bahsetmedin. | Open Subtitles | لقد عرضوا عليك عقداً ولم تقل أي شيء لي |
| Her seferinde daha fazlasını teklif etmişler. | Open Subtitles | فى كل تبادل لقد عرضوا الكثير والكثير |
| Biz beraberken teklif etmişler. | Open Subtitles | عرضوا عليك البرنامج عندما كُنّا معاً |
| Ruhu karşılığında koruma teklif etmişler. | Open Subtitles | يقول عرضوا عليه الحماية في مقابل روحه |
| Az önce Vince'in "Smokejumpers"daki rolünü ona teklif etmişler. | Open Subtitles | لقد عرضوا عليه للتو دور (فينس) في (قافزي الدخان) -ماذا؟ |
| Thompson'a dışişleri bakanlığı teklif etmişler. | Open Subtitles | هم عرضوا على ( تومسون ) سيطرة كاملةعلىالولاية.. |
| Ari'ye stüdyo başkanlığını teklif etmişler. | Open Subtitles | عرضوا على (آري) إدارة الأستوديو |