| Kere ve ekibi geleneksel inşaat tekniklerini kullanan projeler tasarladı. | TED | وقد صمم كيري وفريقه المشاريع التي تستخدم تقنيات البناء التقليدية. |
| Politikacılarımız yaklaşan seçime doğru defalarca kusurlu ve geçici çözüm tekniklerini kullanıyorlar. | Open Subtitles | سياسيونا يستخدمون نفس الطريقة العرجاء ، تقنيات الإسعافات الأولية. منأجلإعادةالإنتخاب، مراراً وتكراراً. |
| Beni kandırma tekniklerini geliştirmişe benziyorsun. Bunun altında kalır mıyım? | Open Subtitles | يبدو أنك طورت من تقنياتك في خداعي، فهل تعتقد أني لم اطور من طرقي للرد عليك؟ |
| Eğer askeri tekniklerini kullanırsan öleceksin. | Open Subtitles | إذا زاولت تقنياتك العسكرية ستموتين |
| Bilgilerini paylaşıyorlar, araçlarını ve tekniklerini paylaşıyorlar, ve oldukça güzel vakit geçiriyorlar. | Open Subtitles | يشاركون المعلومات, يشاركونَ الأدوات و التقنيات و حالياً لديهم وقتٌ جيد جداً. |
| Peki, onların tekniklerini benimsemek senin için ne kadar onur verici bir durum! | Open Subtitles | حقاً ، كم هم نبيل منك ان تعتنق تقنيتهم |
| Hepiniz havadan karaya muharabe... tekniklerini biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت رجال تعرفون كل ما يجب معرفته بتقنيات جو أرض |
| Kurbanlarına düşmanlarının kendileri olduklarını gördürmek için daha çok askeri işkence tekniklerini kullanıyor. | Open Subtitles | غالبا يستعمل أساليب التعذيب العسكرية ليجعل ضحاياه ينظرون إلى أعداءه على أنهم أعدائهم |
| Sanat tesislerimizde, ...onlara korku saklama tekniklerini öğretmek için engel parkuru kullanırız. | Open Subtitles | في منشآتنا الحديثة والمتطورة نستخدم صف عوائق لنعلمهم تقنيات التغلب على خوفهم |
| Bana bu tarz bir durumda çok yararlı olabilecek bazı savaş tekniklerini öğretti. | Open Subtitles | لقد علمني بعض تقنيات الجيش التي قد تكون مفيدة بهذا النوع من المواقف |
| Evreni anlamak için bilim ve matematik tekniklerini geliştirmeleri gerek, bu, bir milyon galakside bir gezegen demek. | TED | لفهم الكون، يجب عليهم تطوير تقنيات من العلوم والرياضيات، وهذا يحدث في كوكب بين ملايين المجرات. |
| Bilgisayar görüşü yüzü tanımlamak için makine öğrenme tekniklerini kullanır. | TED | يستخدم البصر الحاسوبي تقنيات خاصة بتعلم الآلة للقيام بالتعرف على الوجه. |
| tekniklerini özgürlüğünle birleştirmişsin sen. | Open Subtitles | يبدو أنك وجدت حريتك قبل أن تجد تقنياتك |
| tekniklerini özgürlüğünle birleştirmişsin sen. | Open Subtitles | يبدو أنك وجدت حريتك قبل أن تجد تقنياتك |
| tekniklerini bana sonra göster. | Open Subtitles | شوفني تقنياتك لاحقا. |
| tekniklerini kullanamama ile onları kullanmana izin verilmemesi arasında fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف بين غير قادر على إستعمال التقنيات وان لا يسمح لإستعمالهم |
| tekniklerini hatırla. İmgelem kullan. | Open Subtitles | تذكري التقنيات الخاصة بك استخدام الصور المتخيلة |
| Onların tekniklerini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أيضا تقنيتهم |
| Bize kendi eğitim tekniklerini anlatabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك مشاركتنا بتقنيات عملكَ؟ |
| Diğerleri daha keskin olabilir ve suçluluk, utanç ve korku içeren beyin yıkama tekniklerini kullanabilirler. | TED | قد تكون أساليب أخرى أكثر حدة مستخدمين أساليب الإقناع القسري التي تشمل الشعور بالذنب والعار والخوف. |
| Senin gösterdiğin baştan çıkarma tekniklerini kullandım. | Open Subtitles | لقد أظهرتِ الكثير من البراعة بالنسبة لشخص من المفترض أنّني أفسدته |