| Dijital Braille editör, dijital Braille sözlük, ve dijital bir Braille kütüphane ağı gibi dijital kitap teknolojilerini geliştirmeye başladım. | TED | بدأت بتطوير تكنولوجيا كتب رقمية، مثل محرر برايل الرقمي وقاموس برايل الرقمي وكذلك شبكة مكتبة برايل الرقمية. |
| Dikiş makineleri, laser kesim, ipek baskı gibi tüm moda teknolojilerini kullanarak yapabileceğim gerçekçi ve geleneksel çalışmaları seviyorum. | TED | أحب العمل التقليدي والدقيق الذي كنت أقوم به باستخدام كل تكنولوجيا الأزياء، كآلات الحياكة والقص بالليزر والطباعة على الحرير. |
| Çünkü, onlar kendi teknolojilerini yaşattılar, bunu biz de yapabiliriz. | TED | لأنهم قد نجو مع تقنياتهم, و يمكننا نحن فعل ذلك. |
| Kendisini şirketin içine yerleştirmiş olmalı, yani onların teknolojilerini kullanabiliriz. | Open Subtitles | لابد من أنه غرس نفسه في الشركة حتى يمكنه استخدام تقنياتهم |
| Şimdi bu heriflerin ödü patlıyor çünkü istediğim zaman teknolojilerini yok ederim. | Open Subtitles | الأن هذه الوحوش تحجرت لأني يمكني أن أنزع تقنيتهم في أي لحظة |
| Yüksek düzeyli uygarlıklar arayıp teknolojilerini tüketirler. | Open Subtitles | يبحثون عن الحضارات العالية المستوى ويستهلكون تقنيتهم |
| Tamam,Mike, üzgünüm ama ordu teknolojilerini çalmak için yardım edemem. | Open Subtitles | أوكي مايك, أنا آسف لكنني لا أستطيع المساعدة في سرقة تكنلوجيا الجيش |
| Goa'uld bizim onlarla başetmek için bulduğumuz şeylere karşı teknolojilerini uyarlayabiliyor. | Open Subtitles | أعني , شاهدنا حالات , الجوائولد يكيفون التقنيات ليدافعوا بها ضدنا |
| Goa'uld varlığına duyarlı uzaylı teknolojilerini daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا تقنيات غريبة من قبل حساسة للغاية لوجود الجواؤلد |
| Sadece teknolojilerini aşmanız gerekiyor ama korkarım onlar çok ilerideler. | Open Subtitles | فقط يجب أن تخترق تكنولوجيتهم التي آسف للقول بأنها أكثر تقدما من تكنولوجيتنا |
| Ve bu şu anlama gelir, bu hemen şimdi dikkatli bir şekilde düşünmemiz gereken bir konudur -- ki biz bunun üzerine kendi kör noktamızı kendi ön yargılarımızı yansıtıyoruz ve bu bilgi teknolojilerini nasıl yarattığımız hakkında düşünmeliyiz ve bugünün teknolojisinin yarın için ne ifade edeceğini tartışmalıyız. | TED | وهذا يعني انه أمر مهم حقا. أن نفكر في هذا الآن بعناية اننا نفكر في البقع العمياء الخاصة بنا، التحيز الخاص بنا، والتفكير في كيفية تغذية التكنولوجيا التي نخلقها و مناقشة كيف ستفيد تكنولوجيا اليوم غدا |
| Geçen 15 yıl içinde, mobil iletişim teknolojilerini inceledim ve yüzlerce insanla görüştüm, genç ve yaşlı, çevrim içi hayatlarıyla ilgili. | TED | خلال الخمس عشرة سنة الماضية، قمت بدراسة تكنولوجيا الاتصالات النقالة و قد أجريت مقابلات مع المئات والمئات من الأشخاص، شبابا وشيبا، عن حياتهم المتصلة بالانترنت. |
| Bugünün en ileri teknolojilerini kullanarak, dünyanın bu parçasının son on yılda cep telefonları ile yaptıkları gibi bir sıçrayış yapmalarını sağlayacak bir sistem yaratabilirmiyiz? | TED | هل يمكننا ابتكار نظام باستخدام أحدث تكنولوجيا العصر يمكنه أن يسمح لهذا الجزء من العالم أن يقفز قفزة نوعية كما فعلنا مع أجهزة الهاتف المحمول في السنوات الـ 10 الماضية؟ |
| Ancak, nasıl betonun teknolojisi Pantheon'un gerçekleşmesi için kritikse, yeni tasarımcılar da internet teknolojilerini uzun süre var olacak yeni konseptler yaratmak için kullanacaklardır. | TED | ومع ذلك، فقط كتكنولوجيا الخرسانة كانت حاسمة في تحقيق البانتيون، المصممين الجدد سيستخدمون تكنولوجيا الإنترنت لخلق مفاهيم جديدة من شأنها أن تستمر. |
| Aslına bakarsanız yeni teknolojilerini vadideki çiftliklerde test edecekler. | Open Subtitles | إنهم على وشك بدء اختبار تقنياتهم على المزارع بامتداد الوادي |
| Ayrıca, her şeyin ötesinde teknolojilerini nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | كما أنه، كيف بغير ذلك تفسر كون تقنياتهم تفوق أي تقنية شهدناها ؟ |
| Hacking Team'in Birleşik Devletler'e teknolojilerini sattığından emin olduğumu söyleyemem, ama eğer satmadılarsa, zorlamayı denemedikleri için diyebilirim. | TED | لا أستطيع تأكيد ان فريق القرصنة قد باعوا تقنياتهم في الولايات المتحدة, ولكن ما استطيع قوله هو أنهم ان لو يبيعوها, ليس ذلك بأنهم لو يحاولوا جاهداً. |
| Kendi teknolojilerini onlara karşı kullanma fikri hoşuma gidiyor. | TED | إذن، أحب فكرة استخدام تقنيتهم هم ضدهم. |
| Kendi teknolojilerini onlara karşı kullanıyorsun. | Open Subtitles | تستخدم تقنيتهم ضدهم |
| Evet. Kendi teknolojilerini kendilerine çevirdik. | Open Subtitles | نعم - قلبنا تقنيتهم ضدهم - |
| Şehrin bilişim teknolojilerini tedarik etmeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نأمل ان نوفر معدات تكنلوجيا لهذه المدينة |
| Eskiler'in teknolojilerini çalıştırmak için Eskiler geninin sana izin verdiğini ispatladın. | Open Subtitles | هيا جاك , أثبت أن لديك جينات القدماء التي تسمح لك بقيادة التقنيات القديمه |
| Senin gibi halka açıklamak yerine, pekçok gizli girişime para akıtıyorlardı, uzaylı teknolojilerini kendi amaçları için kullanmaya çalışıyorlardı. | Open Subtitles | بدلاً من الذهاب للرأي العام مثلك إنهم يمولون سرية هذه المساعي المختلفة كلها تهدف إلى السيطرة على التقنيات الفضائية , لمصالحهم الخاصة |
| Yoksa aşağıdaki kaosun görüntüsünü aydınlatan– modern savaşların teknolojilerini temsil ettiği de düşünülen– sivri uçlu ampul müdür? | TED | أم هو المصباح المُسنن، والذي يُعتقد أنّه يُمثل تقنيات الحرب الحديثة، ما يضيء رؤيتها للفوضى بالأسفل؟ |
| teknolojilerini öğrenmek zorundasınız ki bunu söylemekten üzgünüm bizden çok ilerideler. | Open Subtitles | فقط يجب أن تخترق تكنولوجيتهم التي آسف للقول بأنها أكثر تقدما من تكنولوجيتنا |