| O kadar güzel ve parlaktın ki, Miss Teksas'ı kazanacağından ya da Hollywood'a gidip ünlü birisiyle evleneceğinden emindim. | Open Subtitles | لقد كنت جميلة وذكية كنت متأكدة انك ستكونين ملكة جمال تكساس او الذهاب الى هوليود والزواج من شخص مشهور |
| Ama bu parayla bütün Teksas'ı satın alırsın. | Open Subtitles | ولكنك تستطيع شراء كامل ولاية تكساس مقابل ذلك |
| Yirmi beygir için Mezcal Teksas'ı fetheder. | Open Subtitles | مقابل 20 حصاناً سيقوم مازكال باحتلال تكساس |
| Bence Lee Oswald'ı asalım. Sonra Teksas'ı hallederiz. Hatta bütün Güney'i. | Open Subtitles | أنا أقول بأن نشنق ليي أوسوالد وبعدها نعتني بـ تكساس , اللعنـة , بل الجنوب بأسره |
| Benim görüşüme göre, Teksas'ı yeniden zorlayacağa benziyor. | Open Subtitles | حسناً، بالمناسبة ، أرى انه من المستحسن أن ندخل بجدية إلى تكساس مجدداً |
| Son girdiğim seçimde Teksas'ı 60 puan farkla almıştım. | Open Subtitles | تصدرت في تكساس بـ60 نقطة في آخر مرة ترشحت بها |
| Aslında, daha yukarılara ve kuzeybatı eyaletlerine bakarsanız, jeotermal enerji sağlayabilirler, ya da Teksas'ı örnek alıp şöyle derdiniz: akıllı şebeke çözümlerinde ulusa öncülük edebiliriz. | TED | في الحقيقة، إذا نظرت فقط إلى المناطق العليا والولايات الشمالية في الغرب، يستطيعون الإستفادة من طاقة الأرض الباطنية، أو تستطيع النظر إلى تكساس والقول، يمكننا قيادة البلاد لحلول خطوط الكهرباء النظيفة. |
| Ben de Teksas'ı senin kadar çok seviyorum. Burada çalışmak istiyorum. | Open Subtitles | أحبّ (تكساس) بقدر ما تحبها يا ابي، وأريد أن العمـل هنا |
| Ya, ama artık Teksas'ı seviyor işte. Değil mi Eugene? | Open Subtitles | لكنه يحب تكساس الآن أليس كذلك ، يوجين ؟ |
| Teksas'ı görene kadar güneye gitmiş sayılmazsın. | Open Subtitles | لن نكون في الشمال حتى نتعلب على تكساس |
| Meksikalılar, ABD'nin savaştan sonra Teksas'ı çaldığını düşünüyor. | Open Subtitles | المكسيكيون الذين يظنون أن "الولايات المتحدة" سرقت "تكساس" بعد الحرب، |
| - Mary Teksas'ı seviyor. - Orası ona iyi geliyor. | Open Subtitles | (ماري) بالفعل تحب "تكساس" فقد كان الأمر جيّد بالنسبة لها |
| Teksas'ı tanımak için çok okumak gerekir. | Open Subtitles | القراءة عن (تكساس) تسـتلزم كومة، أليس كذلك؟ |
| Aslında Teksas'ı çalmışız, değil mi? | Open Subtitles | أحقـاً أننـا سرقنا (تكساس) سـّيد (بيندكـت)؟ |
| Bir yolculuğa çıkıp Teksas'ı görsek ya. | Open Subtitles | لمـا لانقــمْ برحـلةٍ، كي نرى (تكساس) حقاً؟ ولتدع شخصاً آخــراً يـُديـر (رياتــا) |
| Hızla Teksas'ı terk ettik. | Open Subtitles | 300 ميل لقد غادرنا تكساس سريعاً- |
| Teksas'ı seveceksin o zaman. | Open Subtitles | إذا , سوف تحب تكساس |
| Lewis'in Teksas'ı aldığına şüphe yok. | Open Subtitles | ليس هناك شيء عن لويس في تكساس |
| Teksas'ı satıyorum. | Open Subtitles | أنا أبيع فى تكساس |
| Bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama Teksas'ı özledim. | Open Subtitles | حسبتني لن أقول ذلك أبداً، لكنني مشتاقة إلى (تكساس) |