| Amerikalıların yüzde 40'ı her sabah uyandıktan sonra 5 dakika içerisinde cep telefonlarına bakıyorlar | TED | أكثر من 40 في المائة من الأميركيين يتحققون من هواتفهم في غضون خمس دقائق من الاستيقاظ كل صباح. |
| O zaman telefonlarına ve maillerine niye cevap vermiyor peki? | Open Subtitles | فلماذا لا يجب على هاتفه وبريده الإلكتروني؟ |
| Pekâlâ, oldukça fazla var ama cep telefonlarına bakalım. | TED | حسناً، هناك العديد، دعونا ننظر إلى الهواتف النقالة. |
| Ama muhtemelen, bir süreliğine telefonlarına cevap vermemeye yol açar. | Open Subtitles | لكنه سيتضمن على الارجح عدم الرد على اتصالاتك في وقتها |
| Ve ayrıca telefonlarına cevap vermediğim için benim peşimden koşmadığını da. | Open Subtitles | و أنك لا تلاحقني فقط لأنني لا أرد على مكالماتك. |
| ...bugün benden cep telefonlarına el koymamı istediniz ki ortada hiç bir... | Open Subtitles | ولكن اليوم طلبت مني أن أقوم بمصادرة هواتف الناس عندما لك يكن هناك سبب |
| Günün bir kısmı geçti hesapları kapatmaya çalışıyoruz ve telefonlarına cevap vermiyor. | Open Subtitles | إنه نهاية الربع نحاول إغلاق الكتب وهي لا ترد على هاتفها |
| New York'a taşın, manken ol, telefonlarına cevap verme. | Open Subtitles | الرحيل إلى نيويورك، تصبحين عارضة أزياء ولا تردي علي مكالماته الهاتفيةَ |
| Yani Leslie bu konuda seninle konuşacaktı ama telefonlarına cevap vermedin. | Open Subtitles | اعني , ليزلي كانت ستتحدث اليك بهذا الشأن لكنك لا تجيبي على مكالماتها |
| İsterik kadınların telefonlarına çıkmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتلقى اتصالات من نساء تبكي بهستيرية |
| Cep telefonlarına, bilgisayarlarına, çağrı cihazlarına girin. | Open Subtitles | راقب كل هواتفهم المحمولة, الحواسب البيغر, أشارات الدخان |
| Eğer aradığınız listedeki insanlar benim kadar telefonlarına bağlı yaşıyorlarsa, liste çok kısa olacaktır. | Open Subtitles | أَعْني، إذا شعبكِ على هواتفهم بقدر اللغم، القائمة يَجِبُ أَنْ يَكُونُ صغيراً. |
| RCMP evde bekliyor. Ayrıca telefonlarına dinleme ve yer tespit cihazı yerleştirdik. | Open Subtitles | الشرطة الملكية الكندية تراقب بيته كما نراقب هواتفهم |
| Cep telefonlarına mesaj gönderilen web sitelerinden birinden gelen e-postaymış. | Open Subtitles | إنها رسالة إلكترونية موجهة من حساب بالإنترنت تظهر على شكل رسالة نصية في هاتفه الخليوي |
| O zaman telefonlarına ve maillerine niye cevap vermiyor peki? | Open Subtitles | إذاً لماذا لم يرد على هاتفه أو بريده الإلكتروني؟ |
| Değil mi? Gelişmekte olan ülkelerin her tarafında, insanlar tüm sabit hat basamağının üstünden sıçrayıp, direkt cep telefonlarına geçiyorlar. | TED | صحيح؟ عبر العالم النامي كله، يذهب الناس مباشرة إلى الهواتف المحمولة، ويتخطون كل مراحل الهواتف المنزلية. |
| Bu yöntemler dünya çapında uygulanabilir. Akıllı telefonlara ve cep telefonlarına erişim bugün olağanüstü boyutlarda. | TED | هذا فعال في جميع أنحاء العالم. استعمال الهواتف الذكية الهواتف الخلوية في أيامنا هذه هي رائعة. |
| Sen anlamadan, Letterman telefonlarına geri dönmeyecek. | Open Subtitles | وقبل أن تدري، يمتنع ليترمان عن معاودة اتصالاتك. |
| Sen anlamadan, Letterman telefonlarına geri dönmeyecek. | Open Subtitles | وقبل أن تدري، يمتنع ليترمان عن معاودة اتصالاتك. |
| Benimle böyle konuşmaya kalkışma, seni ihtiyar at. Stüdyo telefonlarına cevap vermeyecek diye kızgınsın, yoldaş. | Open Subtitles | أيها المختل ، أنت تفعل هذا لأن الأستديو لا يردون على أي من مكالماتك أيها الرفيق |
| Yeni online olan uydu telefonlarına bakıyordum. | Open Subtitles | كنت أتابع حركة خروج هواتف جديدة عبر القمر الصناعي |
| Bilmiyoruz. Onu kimse görmemiş ve telefonlarına cevap vermiyor. | Open Subtitles | لا نعرف، فلمْ يرها أحد، ولا تردّ على هاتفها. |
| telefonlarına sen bakıyorsun. Bu doğru mu? Teklif geldi mi? | Open Subtitles | أنتِ تجيبين كل مكالماته هل تلقينا عرض حقاً؟ |
| Bayan Prescott'un telefonlarına ben bakıyorum. Mesajınızı alabilir miyim? | Open Subtitles | انا اتعامل مع جميع مكالماتها هل تريد ترك رساله لها ؟ |
| Harika. Yani şimdi de kusmuk lekeli ipekli bir arabada sıkışıp kaldım öyle mi? Nasıl oluyor da Christina'nın telefonlarına cevap vermezsin? | Open Subtitles | عظيم علقت مع غطاء حريري للسيارة مبقع بالقيء لما لا تجيب على اتصالات كريستينا؟ |
| telefonlarına cevap vermiyorlar. | Open Subtitles | إنهما لا يجيبان على هاتفيهما |
| telefonlarına gömülmüş bir yığın insanın manzarasıydı. | TED | كنت محاطة ببحر من حوالي العشرين موظفًا ملتصقين بهواتفهم. |
| telefonlarına sen çıkıyorsun Betty, randevularını sen ayarlıyorsun. | Open Subtitles | إنك تردين على اتصالاته وتتحكمين بمواعيده يابيتي |
| Sen de öğreneceksin. telefonlarına bak. | Open Subtitles | ، وكذلك أنت ستعرف تفحّص هواتفك |
| telefonlarına yanıt vermedi mektuplarına cevap vermedi... | Open Subtitles | هيّ لم ترد على إتصالاتك ولم ترد على رسائلك |