| 1990'lardaki Telekomünikasyon; George Gilder bu diyagramı Negroponte değişimi olarak adlandırmaya karar verdi. | TED | الإتصالات في التسعينيات، قرر جورج جيلدر أن يسمي هذا الرسم البياني بتقاطع نيجروبونتي. |
| Telekomünikasyon konusunda harika bir çocuğum. | Open Subtitles | كنت متفوقة في الإتصالات السلكية واللاسلكية عندما كنت طفلة |
| Çok uluslu bir kuruluş olan Carlyle Gurup Telekomünikasyon, sağlık ve özellikle savunma gibi hükümetle ilgili endüstri dallarında yatırım yapıyordu. | Open Subtitles | والذي يستثمر في صناعات ثقيلة منظمة بواسطة الحكومة مثل الإتصالات والعناية بالصحة، وخصوصا الدفاع |
| Bir Telekomünikasyon şirketi işletmek harika bir kılıf açıkçası. | Open Subtitles | إنه لغطاء جيد أن تُدير تكتل شركات للإتصالات |
| Bir Telekomünikasyon şirketi işletmek, harika bir kılıf. | Open Subtitles | إنه لغطاء جيد أن تُدير تكتل شركات للإتصالات |
| Devlet Başkanı Obasanjo, Telekomünikasyon sektörünün serbestleştirilmesini destekleyip, başlattığında 4,500 karasal hattı 32 milyon GSM hattına çıkardık ve sayı giderek artıyor. | TED | عندما دعم الرئيس اوباسانجو و أطلق تحرير قطاع الاتصالات السلكية واللاسلكية ، ذهبنا من 4500 خط أرضي إلى 32 مليون خط جي إس إم ، والعدد يتزايد. |
| NSA Telekomünikasyon trafiğinde büyük bir şey sapladı. | Open Subtitles | وكالة الأمن القومي إلتقطت تصاعدا حادا في حركة الإتصالات السلكية واللاسلكية |
| Babam bu ülkedeki Telekomünikasyon acenteliğini size verdi. | Open Subtitles | لقد منحكم أبي ترخيص شركة الإتصالات, بهذا البلد |
| Babam bu ülkedeki Telekomünikasyon acenteliğini size verdi. | Open Subtitles | لقد منحكم أبي ترخيص شركة الإتصالات, بهذا البلد |
| Ustayım ama İran'ın Telekomünikasyon ağına girmek? | Open Subtitles | أنا بارعة، لكن إختراق شبكة الإتصالات الإيرانية؟ |
| Telekomünikasyon, unutmak En yüksek oy stok sipariş | Open Subtitles | الإتصالات السلكية واللاسلكية، انسوا أمر الأسهم الأعلى تصنيفاً |
| Böylece,Telekomünikasyon devriminde yer gösterecek teknolojiyi icat ederken Watson, güneş sistemimizin merkezindeki yıldızın güçlü radyo dalgaları yaymakta olduğunu keşfetti. | TED | في زمن هذه الإختراعات التقنية والتي من شأنها أن تثير ثورة في الإتصالات السلكية واللاسلكية, واتسون إكتشف أن النجم الذي في مركز نظامنا الشمي يعطي موجات راديو قوية. |
| Gördüğünüz gibi Telekomünikasyon alanında doktora yaptım. | TED | حاصل علي الدكتوراه في الإتصالات , كما ترون . |
| Daha doğrusu, 15 milyon cep telefonu çoğu ülkenin ağından daha fazla. Amerika ve Çin de dahil hiçbir zaman Telekomünikasyon tarihinde kuramadıkları kadar. | TED | في الواقع، هذه الخمسة عشر مليون هاتف خلوي هي كم الإتصالات التي أي دولة، بما فيها الولايات المتحدة والصين، قامت بإنشائها منذ بدء تاريخ الاتصالات الهاتفية. |
| Moeshi Saroff: eski Mossad ajanı, şimdi bir Telekomünikasyon devi. | Open Subtitles | (موشي ساروف) ، عميل سابق للموساد الآن أحد عمالقة الإتصالات |
| Telekomünikasyon devi RMP'nin başkanı ve karizmatik yöneticisi, bugün kamuoyuna Telekomünikasyon Güvenliği Yasasını desteklediğini açıkladı. | Open Subtitles | رئيس الإتصالات "أر-آم-بي" عملاق ...الإتصالات آحدث مدير تنفيذي يود التحدث عن آمن الإتصالات |
| Telekomünikasyon için. | Open Subtitles | للإتصالات |
| "Son mil", genellikle Telekomünikasyon sanayisiyle ilişkilendirilen bir ifadedir. | TED | "الميل الأخير" هي عبارة مرتبطة عادةً بصناعة الاتصالات السلكية واللاسلكية. |
| 2003 yılı sonunda başlayan bu reformdan önce, Maliye Bakanı olarak çalışmak üzere Washington'dan ayrıldığım zaman, 30 yıl boyunca sadece 4,500 karasal hat geliştirebilen bir Telekomünikasyon şirketimiz olduğuna inanabiliyor musunuz? | TED | هل تصدق أنه قبل هذا الإصلاح -- والذي بدأ في نهاية عام 2003 ، عندما غادرت واشنطن للذهاب وتولي منصب وزير المالية -- كان لدينا شركة الاتصالات السلكية واللاسلكية التي كانت فقط قادرة على تطوير 4500 خط هاتف أرضي طوال تاريخها البالغ أكثر من 30 عاما؟ |