| - Bana söylenen bu. Öyleyse ikiniz arasında bir çeşit telepati var? | Open Subtitles | هذا ما أخبروني به كما لو أنه لديكما نوع من التخاطر سوية |
| Uyku gazı dağıtıcıları, telepati önleyiciler... ve biraz da otomatik taret. | Open Subtitles | قنابل غاز منوم و مانعوا التخاطر و بعض ابراج البنادق الاتوماتيكيه |
| Onun doğmamışlarıyla telepati kuruyor, Cordelia'yı böyle kontrol ediyor. | Open Subtitles | إنه متحكم بها عن الطريق التخاطر من خلال الحمل المقبل |
| - Bölüm VI'e kadar Luke ve Leia arasında telepati yoktu. | Open Subtitles | -لم يكن هناك تخاطر بين "لوك" و "ليا" حتى الجزء السادس |
| Ta ki bir gün adamın biri saat ve bıçağı bir araya getirerek telepati yeteneği kazanıncaya kadar. | Open Subtitles | شخص ما أكتشف لو وضعت الساعة والسكين معاً تحصل على نوعاً ما من توارد الخواطر |
| Yargıçlarla beraber, yüksek hızlı telepati kullanarak karara varacağız. | Open Subtitles | أنا و القضاة سنتشاور الآن مستخدمين تقنية التخاطر السريع |
| Galiba şu telepati meselesi de böylece kapanmış oluyor. | Open Subtitles | اعتقد ان هذا الحاله مندرجه تحت مواضيع التخاطر |
| - Ruhsal, kristal ya da telepati mi? | Open Subtitles | الوسطاء الروحيين، البلورات السحرية أو التخاطر الذهني؟ |
| Yoksa telepati miydi? Teleki.. Hangisi? | Open Subtitles | أنتظر، هل هو التخاطر أو التحريك الذهني، أياهما ؟ |
| İçinden geldiği gibi telepati ve parapsikolji gibi konuları araştırmana bir itirazım yok. | Open Subtitles | ليس لدي اي أعتراض مطلقا على دراستك التخاطر و الباراسيكولوجيا -علم النفس الغيبي |
| telepati, şarkı söyleyen kitaplıklar, bahçenin ortasında beliren periler. | Open Subtitles | التخاطر ، أغاني الكتب ، الجنيات فى الحدائق |
| Üç gücümüz var. - telepati. | Open Subtitles | يُسمون قُوانا بالقدرات الذهنية التخاطر الذهني |
| Üç gücümüz var. - telepati. | Open Subtitles | يُسمون قُوانا بالقدرات الثلاثية، التخاطر الذهني، |
| Üç gücümüz var. - telepati. | Open Subtitles | يُسمون قُوانا بالقدرات الذهنية، الثلاث وهي التخاطر الذهني، |
| Güçlerimize 3T deniyor. - telepati... - Stephen? | Open Subtitles | يُسمون قُوانا بالقدرات الذهنية الثلاث وهي التخاطر الذهني، |
| Senin özelliklerini biliyorum evlat. Sadece süper kuvvet. telepati yok. | Open Subtitles | . أعرف أحصائياتك , يافتى القوى الخارقة فقط , لا تخاطر |
| Seninleyim Dale. Dikkatini topla. Bu, telepati. | Open Subtitles | انا معك دايل فقط ركزى جيدا انه تخاطر |
| Çünkü en son baktığımda, telepati mahkemede kabul edilmiyordu. | Open Subtitles | و ذلك لأنّه على حد علمي توارد الخواطر لا يُتعد به في المحكمة |
| Hayır, hatta daha da ileri gideyim, ve seks yaptığımızdayken süregelen bir nevi telepati olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | كلا, سأذهب إلى ماهو أبعد من ذلك وأقول أن هناك نوع من توارد الخواطر يحدث عندما نمارس الجنس |
| Beyinlerimiz arasında bir iletişim bir telepati falan değil bu. | Open Subtitles | إنه ليس كما لو أنه بين عقولنا اتصال أو توارد خواطر أو شيء مثل ذلك. |
| Clara, neden şu telepati güçlerini kullanıp bana şu çocukların nerede olduğunu söylemiyorsun? | Open Subtitles | لم لا تستخدم قدراتك التخاطرية وتخبرينني أين هؤلاء الأطفال؟ |
| Yaşıyor. telepati yoluyla görüştük. Yardım almaya Arboria'ya gitti. | Open Subtitles | تكلمت معه بالتخاطر لقد ذهب الى اروبريا ليجلب مساعدة |