| Ama bazen başkaları tarafından televizyon için uyarlanıyorlar. | Open Subtitles | لكنها أحيانا تكيف للتلفزيون بواسطه ناس اخرون |
| televizyon için korkunç şeyler yazardı, ne sıçandı ama! | Open Subtitles | لقد كتب أشياء فظيعه كثيره للتلفزيون ، ولكن 'كلها بقيمة' الجرذ! |
| televizyon için korkunç şeyler yazardı, ne sıçandı ama! | Open Subtitles | لقد كتب أشياء فظيعه كثيره للتلفزيون ولكن " كلها بقيمة " الجرذ |
| televizyon için bir şey çekiyor ve bana göre bir rol olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يخرج شيئاً للتلفاز لكنه يظن ان لديه دوراً من أجلي |
| Ben ise, HD televizyon için yaptım. | Open Subtitles | أنا فعلتها من أجل التلفاز عالِ الجودة |
| Buraya 199 dolarlık televizyon için geldik, kredi kartı için değil. | Open Subtitles | لقد أتينا هنا من اجل التلفاز و ليس شيئ آخر |
| Eğitimin televizyon için değil miydi? | Open Subtitles | ألم تدرسي الإذاعة أو الصحافة أو ما شابه؟ |
| Fakat televizyon için yaptığımız haberde | Open Subtitles | لكن في التقرير الذي ... قدمناه للتلفزيون ، قمنا بقطع |
| televizyon için senaryo yazdığınızı bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنك تكتب مسرحيات للتلفزيون |
| Ayrıca televizyon için de yeni antenlerden alacağız. | Open Subtitles | وسنحضر لكَ أذني أرنب جديدتين للتلفزيون |
| Bize bir bak... ikimizde televizyon için çalışıyoruz. | Open Subtitles | إنظر إلينا... كلتاالأخبارالمنتجة للتلفزيون. |
| Ayrıca televizyon için de kaydediyoruz. | Open Subtitles | لأننا نصوّر أيضاً... للتلفزيون |
| - televizyon için görüntü alıyorum. | Open Subtitles | أصور للتلفزيون |
| Bu mavi, televizyon için çok parlak. | Open Subtitles | هذا اللون الأزرق مشع للغاية بالنسبة للتلفاز |
| O mavi televizyon için çok soluk. | Open Subtitles | هذا اللون الأزرق مشع للغاية بالنسبة للتلفاز |
| Saçı başı yapılı, düzgün dişlere sahip pırıl pırıl insanların yer aldığı medya ve televizyon için alışılmadık, tuhaf karakterlerdi. | Open Subtitles | هم شخصيات غريبة إستثنائيّة المظهر للتلفاز العادي حيث جميعهم يمتلكون شعرًا جميل و اسنان جميلة و كل شيء على ما يرام. |
| Roger televizyon için yazmayı öğrenmek zorundaydı. | Open Subtitles | (روجر) كان بحَاجة أن يتعلم كيفية الكتابةّ من أجل التلفاز |
| Seni televizyon için küçük düşürdüm. | Open Subtitles | لقد أذللتك يا (كينيث) من أجل التلفاز |
| televizyon için. | Open Subtitles | من أجل التلفاز |
| Eğitimin televizyon için değil miydi? | Open Subtitles | ألم تدرسي الإذاعة أو الصحافة أو ما شابه؟ |